Kaygı, öğrenciler üzerinde olumlu mu yoksa olumsuz etkilere mi sahiptir?

EMİRHAN ÜNAL
Abone Ol

Ülkemizde öğrencilerin önünde birçok sınav bulunmaktadır. Bunlar sınıfta yazılılarla başlayıp denemeler şeklinde devam etmektedir. Ortaokul ve lise sonlarında yapılan liseye ve üniversiteye geçiş sınavlarıyla zirveye ulaşan bu sınavlar, üniversitede de finaller olarak devam etmektedir. Peki, her sınav döneminde ortaya çıkan kaygı hissiyatı, sınavlarda nasıl bir etkiye sahiptir?

Hükümet

Kaygı, öğrenciler üzerinde olumlu etkiye sahiptir.

“Borç yiğidin kamçısıdır,” demiş atalarımız. Yani bir şeyi yapmak için zorunluluk hissetme durumunu söz güzellemeleriyle anlatmışlar. Aynı şekilde kaygı da öğrencinin kamçısı olarak bir harekete geçirici etmendir. Öğrenciler gelecekleri hakkında kaygı duymadıkları sürece, ancak öz disiplin ile süreci yönetebilirler ki bu da birçok öğrenci için inanılmaz zor bir durumdur. Öz disiplini sağlamak için kaygı da bir etken faktör olarak süreci hızlandırmakta ve öğrencilerin sınav başarılarını artırmaları yönünde onları çalışmaya yönlendirmektedir. Bu yüzden kaygı, öğrencilerin sınavlara çalışmaları için ve doğrudan başarıyı etkileyen olumlu bir etkiye sahiptir.

“Borç yiğidin kamçısıdır,” demiş atalarımız. Yani bir şeyi yapmak için zorunluluk hissetme durumunu söz güzellemeleriyle anlatmışlar.

Sınavlardaki kaygılar, gerçek hayat için bir alıştırmadır. Nasıl ki okullar öğrencileri hayata hazırlar, aynı şekilde sınavlar da öğrencileri bir şekilde hayata hazırlamakla yükümlüdürler. Sınavların sonunda başarı ve başarısızlık yaşantımızda da görülmektedir. Bir iş için verdiğimiz mücadelenin sonunda karşılaştığımız sonuçla, o mücadeleyle, o stresle ancak şimdiki sınavlar sayesinde hazırlanırız. Bu esnada sınavlarla yaşadığımız kaygılar, gelecekte yaşayacağımız streslere şimdiden adapte olabilmemizi sağlamaktadır.

Kaygı, aynı zamanda motivasyonu da desteklemektedir. Öğrenciler hayal kurdukları yeri kazanamama gibi düşünceler sebebiyle kaygı duymaktadır. Bu motivasyona ulaşamama sebepleri ile kaygı duymakta, bu da onların daha çok çalışmalarına sebep olmaktadır. Sonuç olarak öğrenciler daha fazla çalışmakta ve sınavlarında daha başarılı olabilmektedirler.

Muhalefet

Kaygı, öğrenciler üzerinde olumsuz etkilere sahiptir.

Hükümete ortaya koyduğu argümanlardan dolayı teşekkür etmekle birlikte, çok büyük bir olguyu gözden kaçırdıklarını düşünüyorum. Öğrencilerin geniş bir kısmı gençlerden oluşuyor ve bu insanların kaygılanmasına sebep olan sistemin direkt değiştirilmesi taraftarıyız. Fakat asıl konumuza gelelim. Kaygı, öğrenciler üzerinde olumsuz bir etkiye sahiptir.

Kaygı, fiziksel olduğu kadar psikolojik olarak da öğrencileri zorlamaktadır.

Kaygı, sağlık açısından öğrencileri yıpratmaktadır. Sınav süreçlerinden önce ve sonra birçok öğrencide fiziksel rahatsızlıkların yaşandığı görülmektedir. Bunlar sivilcelenme, karın ağrısı vb. durumlar olabilmekle birlikte çok daha büyük tesirli sonuçlara da sebep olabilmektedir. Bazı öğrenciler sınavlara mide bulantısı gibi sorun sebebiyle girememekte, bu da onların sınavlarını olumsuz etkilemekten öte direkt başarısız sayılmalarına yol açmaktadır. Bu sebeplerden dolayı kaygı, öğrenciler için olumlu değil, olumsuz bir etkiye sahiptir.

Kaygı, fiziksel olduğu kadar psikolojik olarak da öğrencileri zorlamaktadır. Çünkü bu sınavlara ömürlerinde bir kez gireceğinin farkında olan öğrencilere, bu imtihanlar hayatlarının dönüm noktası olarak gösterilmektedir. Eğer sınavdan başarısız olursa hayatının kötü bir yönde gideceği şeklinde baskı altına alınan öğrenciler, kaygı yüzünden psikolojik olarak fazlaca yıpranmakta, bu yıpranma maalesef ağır psikolojik sorunlara kadar ilerleyebilmektedir.

Sonuç olarak savunmaktayız ki kaygı, öğrencilere her ne kadar olumlu etki yapsa da günün sonunda olumsuz olarak daha büyük etkileri olabilmektedir. Bu yüzden kaygı, öğrencilerin hayatından çıkmalı, eğlenerek öğrenmeye önem verilmelidir.