İnsanın ufuk çizgisi

BEYZANUR ÖZKAN
Abone Ol

İnsan; dil, başka bir deyişle kelimeler vasıtasıyla düşünür. Dağarcığımızda bulunan kelimeler ve o kelimelerin ihtiva ettiği anlam dünyaları kadar düşünebiliriz. Düşünme malzemesi ne kadar zengin olursa üretilen fikir de o ölçüde zengin ve doğurgan olacaktır.

Sözgelimi, bir akşam yemeği hazırlamanız gerektiğini varsayalım. Mutfağınızda bulunan malzemelerin çeşitliliği hazırlayacağınız öğünün kalitesini, miktarını, lezzetini ve daha birçok özelliğini değiştirir. İşte tam da bunun gibi insan, düşünme eyleminin malzemesi olan dilini ne kadar zenginleştirirse düşünceleri o ölçüde derinlikli, doğurgan ve estetik olur.

Dilin doğurganlığı dediğimiz hususu biraz açalım. Bu meseleye geniş perspektiften bakacak olursak sanatın ve estetiğin insanı üretkenliğe sevk etmesi durumunu görmemiz mümkün olacaktır.

İnsanoğlu yaratılışı gereği güzel olanı sever. Güzel dediğimiz şey, estetik ve sanatlı olandır. Tabii burada güzel algısı nedir ve güzellik göreceli midir, minvalinde sorular doğabilir. Bizim vurgulamak istediğimiz nokta bu değil. Bunlar belki bir başka yazıya konu olabilecek nitelikte sorular. Dilin estetik kullanımı, sanatlı söylenen sözler işitildiğinde yahut okunduğunda kişide güzel bir şeyler üretme dürtüsü uyandırır.

Tersten bakacak olursak, sanat yahut fikir eserine değer biçme ölçütü de kazanmış oluruz. Kelimelerin özenli ve doğru kullanılması, kelime dağarcığının geniş olması dil estetiğinin yakalanmasında önemli hususlardan.

Bütün bunlar günümüzün en kıymet bilinmeyen ve göz ardı edilen konusu haline gelmiş durumda. Hızın ve hazzın insanı çepeçevre sardığı bu çağ kelimeleri kısaltmalar yoluyla kısırlaştırdı. İnsan dilde dahi fast olanın kölesi haline geldi. Tıpkı yemek seçimlerinde olduğu gibi.

Hızlı, yapay ve kekremsi.

Wittgenstein’ın da dediği gibi “Dilimin sınırları, dünyamın sınırlarıdır.” Dilimizi zenginleştirirsek ufkumuz genişler. Kelime dağarcığımızı ne kadar arttırırsak estetik duyargalarımız o kadar gelişir.

İnsanı diğer canlılardan ayıran en temel özelliklerden biri olan düşünme eyleminin, özellikle Türk dilini konuşan herkesin nezdinde aleladelikten fevkaladeliğe ulaşmasını temenni ediyorum.