İkinci el deyip geçme!
Adına şarkılar yazılan, şairlere ilham kaynağı olan eylül ayı geldi çattı. Okullar açıldığı için yaz, resmi olarak bitti gibi görünse de eylül ayı küresel ısınma sebebiyle haziran benzeri bir aya dönüştü. Ekim için belki şiirler, şarkılar yazılabilir. Yapraklar dökülür, havalar soğumaya başlar. Romantizm için ekim daha uygun bir aydır. Ama ilhamı gelmiş bir şaire ne denebilir ki…
Okulların açılmasıyla yaz bitti, kabul etsek de etmesek de. Özlediğimiz okulumuza, arkadaşlarımıza kavuşmanın heyecanı sardı hepimizi. Kimimiz üniversiteli olacak kimimiz yeni okuluna başlayacak kimimiz de yeni sınıfında merhaba diyecek öğretim yılına. Hepsi ayrı bir heyecan. Heyecanımızın bütün yıl sürmesini dilerim.
Eylül Sabahının Serinliği
Eylül sabahının serinliğini
Yaprakların serinliğini
Ciğerlerime dolduruyorum
Sessizlik ve serinlik
Birleşiyor
Yıkanmış güvercinler
Ve çok uzakta bir tren sesi
Her zaman yeniden başlamak duygusu
Doğuyor içimde
Her uyanışımda
Düşmanlarımı bağışlıyorum
Daha çok seviyorum dostlarımı
Her uyanışımda
Eylül sabahının serinliğini
Yaprakların serinliğini
Yüreğime dolduruyorum
-Ataol Behramoğlu
İkinci El Deyip Geçme
Eylül ayının bir güzel yanı indirimlerin başlamış olması. Önümüzdeki yaz için alışverişlerimizi eylülde yaparak sezonda gördüğümüz parçaları yarı fiyatına alabiliriz. Daha uygun bir seçenek ise ikinci el mağazalar. Ankara, İstanbul, İzmir gibi büyük şehirlerde az da olsa ikinci el ürünler satan mağazalar bulmak mümkün ama daha çok online platformlarda bulunan ikinci el mağazalar ihtiyaçlarımızı çok uygun fiyatlara satın almamızı sağlıyor. Sadece kıyafet değil, aksesuar, çanta, ayakkabı, abiye, dekorasyon ürünleri, teknolojik malzemeler, mobilyalar, çocuk bebek aksesuarlarına kadar aradığımız her şeyin ikinci eli mutlaka var bu platformlarda.
Ülkemizde ancak birkaç yıldır yaygınlaştıysa da yurt dışında adım başı ikinci el mağazası görebilirsiniz. İngiltere’de yapılan bir araştırmaya göre stil sahibi insanların (burada bir parantez açmak istiyorum. Stil sahibi derken modayı yakından takip edenleri kastetmiyorum. Stil sahibi derken uzun vadeli, bireysel kimliğine oturmuş bir stilden bahsediyorum.) daha fazla ikinci ele yöneldikleri saptanmış. Moda bilincine sahip müşteriler güncel trendlere ayak uydurmak için sürekli yeni giysiler alırken, stil bilincine sahip müşteriler zamansız, iyi hazırlanmış ve uzun vadede kullanabilecekleri, bireysel kimliklerini ifade etmelerine olanak sağlayan giysiler satın alıyor. Bir diğer araştırmaya göre ise Avusturalyalıların yüzde 72’sinin yılda en az bir kez ikinci el ürün aldığı görülmüş. Bu da aslında ikinci el ürün satın almanın maddi gelirle çok da ilgisinin olmadığını gösteriyor.
İkinci El Kullan, Doğaya Sahip Çık
Araştırmalar yapılsa da ikinci el sektörünün büyüklüğünü saptamak zor ancak hızlı modanın önümüzdeki 10 yılda yüzde 20 oranında büyümesi beklenirken ikinci el piyasasının da yüzde 185 oranında büyüyeceği öngörülüyor. Bu da demek oluyor ki tüketiciler her yıl daha da bilinçleniyor, hem tasarruf ediyor hem de ekolojik sisteme destek oluyor. Hepimiz biliyoruz ki bir tişörtün ya da herhangi bir kıyafetin yapımında tonlarca su kullanılıyor, kilovatlarca elektrik harcanıyor. Bilinçli tüketicilerin ikinci el piyasasına yönelmelerinin bir sebebi de doğaya sahip çıkma isteği.
Tabii ki sosyal medyanın tüketici satın alma davranışları üzerinde ne kadar etkili olduğunu biliyoruz. İkinci el piyasasında da sosyal medyanın etkisini görmek mümkün. Dolayısıyla genç nüfusun yöneliminin de bu yönde olacağı kesin. Genç tüketiciler arasında neredeyse yeni moda, ikinci el ürünler diyebiliriz. Eskitme, taşlanmış ve yırtık pantolonların/tişörtlerin moda olduğu günümüzde ikinci el ürünleri almak çok da riskli görünmüyor. Hatta bazı ürünler kullanıldıkça değer kazanıyor. Kullanılmış olan daha kıymetli hâle geliyor.
Kullan-At Değil de Kullan-Sat
Kullanmadığınız ürünleri satarak da gelir elde edebilirsiniz. Evden ikinci el eşyalarınızı alıp temizleyerek online platformlarda satan girişimler var. Bu siteler işimizi kolaylaştırdığı gibi kazanç kapısı da oluyor. Aynı şekilde pazarlarda da ikinci el kıyafet satan tezgâhlara rastlamak mümkün. Eeee, dünyanın trendine ayak uydurmak lazım tabii.
Hayatta her zaman ikinci bir şansımız olmayabilir ama aldığımız ürünlere bu şansı verebiliriz. Bizim giymekten sıkıldığımız ya da bedenimiz değiştiği için giyemediğimiz bir parça başkası için yepyeni bir ürün olabilir. Unutmayın, her ürünün bir alıcısı vardır. Onun için artık ürünlerimizi kullanıp atmıyor, satıyoruz. Yani bu ayki mottomuz; kullan at değil, kullan sat.
İclal Şahin Bayındır / Yazar