Haberler, olaylar, etkinlikler

“Ağla Açılırsın” girişimi

Gün geçtikçe ilginç girişimcilik örneklerine bir yenisi daha ekleniyor. New York’ta ortaya çıkan “Sob Parlour” adlı girişim, hayatın stresi ve koşturmacası içinde doyasıya ağlayamayanlar için güvenli bir alan sunarak onların rahatlamalarını amaçlıyor. Müşterilere sağlanan özel ağlama süitlerinde, duygusal boşalmaya yardımcı olacak müzikler, videolar, kokular ve diğer destekleyici unsurlar kullanılıyor. 30 dakika süren bu seanslar hem tek başına hem de arkadaşlarla kullanılabiliyor. Amaç, müşterilerin ruhsal ve bedensel sağlıklarını iyileştirmek. Girişim, ayrıca şirket içi performansı artırmaya yönelik kurumsal etkinlikler düzenleyerek duygularını açığa vurmakta zorlanan insanlara toplu ağlama çalışmaları da sunuyor.

Kendini yok edebilen canlı plastik

Plastiklerin yüzlerce yıl boyunca doğada kalıp çözünememesi ve canlı yaşamını olumsuz etkilemesi, büyük bir sorun teşkil ediyor. Bilim insanları bu sorunu çözmek için biyolojik olarak parçalanabilen plastikler üzerinde çalışıyor. Çin Bilimler Akademisinden araştırmacılar da bu amaçla plastiği parçalayabilen bakterilerin sporlarını plastiğe gömerek canlı plastik üretti. Zira bazı bakteriler zorlu koşullarla karşılaştığında sporlara dönüşerek çok uzun süre hayatta kalabiliyor ve böylece plastikte herhangi bir bozulma yaşanmıyor. Ancak belirli koşullara maruz bırakıldığında bakteriler harekete geçerek plastiği yok ediyor. Çevre dostu bu çalışma, plastiğin neden olduğu kirliliği azaltma konusunda ümit verici bir potansiyele sahip.

Daktilo resim sanatı

Bir zamanların bilgisayarı sayılan daktilolar, artık nostaljik birer obje hâline gelmiş olsa da meraklıları tarafından ilginç projelerde kullanılmaya devam ediyor. Londra merkezli sanatçı James Cook ise analog daktiloyu yazı yazmak için değil, siyah beyaz resimler yapmak amacıyla kullanıyor. Yalnızca nostaljik daktilolarla harf ve diğer karakterleri kâğıt üzerine tuşlayarak karmaşık eserler ortaya çıkaran sanatçı, yaptığı detaylı betimlemelerle de hayranlık uyandırıyor. Yapay zekâ destekli sanat hızla yükselirken, James Cook başarılı çalışmalarıyla analog sanatın gücünü ve etkisini henüz yitirmediğini bir kez daha kanıtlıyor.

Yerli çeviri “Transleyt” çıktı

Yapay zekânın devreye girmesiyle çeviri uygulamaları arasındaki rekabet kızışırken, geçtiğimiz günlerde yerli çeviri uygulaması Transleyt de piyasa sürüldü. Aicoor Bilgi Teknolojileri tarafından kullanıma sunulan uygulama, 30 dilde çeviri, sadeleştirme ve transkripsiyon yapabiliyor. Google Translate ve DeepL gibi dünya genelinde popüler olan çeviri uygulamalarından farkı ise Osmanlı Türkçesi ile yazılan metinleri de çevirebilmesi. Ayrıca metin, belge ve fotoğrafları da destekleyen uygulama, manzum ve düz yazı hâlindeki eski Türkçe metinlerin transkripsiyonunu yaparak 13. yüzyıldan 21. yüzyıla kadar farklı dönemlere göre dili sadeleştirebiliyor.