E-spora destek verilmeli mi?
Bu konu hakkında çeşitli fayda ve zararları birbiriyle kıyaslamadan önce genel olarak ortalama bir liseli genci analiz etmek gerekir.
Hükûmet, E-spora yeteneği olan ortalama bir liseli genç olarak E-sporcu olma hayalinin peşinden koşar.
E-spor (diğer adıyla elektronik spor), 2000’li yıllarla birlikte hayatımıza giren video ve internet oyunlarının sektörleşmiş, gelişmiş hâli. Online oynanabilen neredeyse her oyunun oyuncularının, düzenlenen turnuva ve ligler ile sporcu gibi derecelendirildiği ve çeşitli ödüller kazandığı bir sektördür. E-sporcular genelde 16- 17 yaşında sektöre girer ve 24 yaşında sektörden ayrılırlar ama bu bir kural değil, genellemedir. Yaptıkları işin amacı genel olarak oynadıkları oyunu en iyi şekilde oynamak için antrenman yapmak, liglere ve turnuvalara katılmaktır ve hayatlarının ana odağı da bilgisayar başında kalmaktadır. Sektördeki para akışı birçok sektörden fazla olup kazandıkları ödüller bile 8 haneli sayıları bulabilmektedir. İmkanları ve şartları çok kolay gibi görünse de her sektördeki gibi bu sektörün de kendi içinde sorunları bulunmaktadır.
Hükûmet
Bu konu hakkında çeşitli fayda ve zararları birbiriyle kıyaslamadan önce genel olarak ortalama bir liseli genci analiz etmek gerekir. Günümüz dünyasında ortalama liseli bir genç; yaşıtları gibi okula gidiyor, gelecek için beklentilerini ve isteklerini anlamlandırmaya ve keşfetmeye çalışıyordur ve günümüz çocuklarının neredeyse hepsinde olduğu gibi internet ve oyun piyasasına hâkimdir. Bu noktada gencin hayalinin peşinden gitmesinin ona sağlayacağı aklımıza gelen ilk fayda, diğer sektörlere göre çok daha rahat çalışma koşulları olacaktır. E- sporcuların çalışma koşulları diğer sektörlere göre çok daha kolaydır çünkü bütün işleri aslında konfor alanında, bilgisayar başındadır. Eğer bu genç, alternatif bir sektöre yönelirse liseden mezun olduktan sonra 4 sene üniversite okuyacak, üniversiteden de mezun olunca muhtemelen bir süre staj yapacak ve bütün bu süreç bitince çalışmaya başlayacak. Çalışmaya başlayana kadar geçirdiği süreç ve bu süreçte verdiği emek muhtemelen e-sporcu olmaktan çok daha zor olacak ve konfor alanından sıkça çıkması gerekecek. Ama eğer bugün e-sporcu olma hayalinin peşinden giderse aslında zaten yapmaktan keyif aldığı şeyi yapacak yani konfor alanında, bilgisayar başında oyun oynayacak. Bu süreç onun için muhtemelen diğer alternatiflere göre çok daha rahat, keyifli ve tercih edilebilir olacak. Zira e-sporcuların iyi bir hayat standardına ulaşmaları çok daha kolaydır. Sektörde ciddi bir para akışı vardır. Reklam, statü vb. imkanları çok yüksektir ve günümüz dünyasında milyonlara ulaşan takipçi kitleleri vardır. Bu, hem sektörün hem de sektördeki ortalama kazancın ve imkanların gelişmesini sağlar. Sonuç olarak eğer bu genç e-sporcu olma hayalinin peşinden giderse ve başarılı olursa muhtemelen birkaç yıl içerisinde hem konfor alanında çalışacak hem de diğer sektörlere göre çok daha fazla para kazanabilecek. Evet, belki erken yaşta emekli olacak ve sektörden ayrılacak ama hem hayat şartları iyi olacak hem de çok daha kolay yoldan büyük paralar kazanabilecek.
E-sporun bir gence sağladığı diğer önemli fayda ise, sanal alemin temelde kendini kolayca var edebildiği, kimlik oluşturabildiği ve takdir görebildiği bir alan olmasıdır. Günümüz dünyasında sosyal medya ve sanal hayat gençlerin hayatının odak noktası olmuş durumda. Ancak bu, onları genellikle sosyal hayattan koparabiliyor ve kendi içlerine kapanmalarına yol açabiliyor. Hâl böyle olunca çoğu genç gerçek hayattaki sosyal iletişimlerini ve sanal ortama olan bağlılığını sağlıklı bir dengede tutamıyor. Sonuç olarak gençlerin çoğu arkadaşlarıyla oturup kahve içmektense bilgisayarda oyun oynamayı, sokakta arkadaşlarıyla etkileşimde bulunmaktansa sosyal medyada vakit geçirmeyi, sosyal alanlarda gerçek hayatta var olmaktansa sanal hayatta var olmayı tercih ediyor. Bu gibi sebepler, gençleri gerçek ve sosyal hayattan koparıyor, sanal ortamda çok daha kolay var olabilmelerini ve buna alışmalarını sağlıyor. Böyle büyüyen ve bunlarla birlikte yetişen günümüz dünyasına uyum sağlamış ortalama bir gencin e-sporcu olmaya yönelmesi, hem kendini kanıtlayabilmesine hem de bu ortamda çok daha kolay kimlik sahibi olmasına fırsat sunuyor. Sosyal ve sanal ortama bu kadar uyum sağlamış bir genç başarılı bir kariyere, saygın bir hayata, dünya çapında tanınırlığa ve kupalar kaldırıp başarılar edinmeye e-sporla sevdiği ve keyif aldığı yolla ulaşabiliyor. Diğer mesleklere ve sektörlere uyum sağlamak, günümüz gençlerine çok daha zor gelebiliyor. Sonuç olarak e-spor günümüzde gençlere saydığımız menfaatleri sağlayabilen yeni bir alan açıyor ve e-spora yönelmesi bu gencin hayatını çokça kolaylaştırabiliyor.
Muhalefet
E-sporcu olma hayalinin peşinden gitmek isteyen gençler hayatlarının çoğunu bilgisayar başında oyun oynayarak geçiriyor. Her ne kadar diğer sektörlere göre kolay çalışma koşullarına sahipler gibi gözükse de aslında bu sektör de çok fazla emek ve zaman istiyor ve gençlerin hayatından önemli bir vakit alıyor. E-sporcu olma hayalinin peşinden giden gençler günlük vakitlerinin neredeyse hepsini bilgisayar başında oyun oynamaya ve pratik yapmaya adıyor, sosyal hayatları oldukça azalıyor ve sanal ortama çokça bağlanıyor. Her ne kadar bu sektör onlara iyi maddi imkanlar sunabilse de bu gençler hayatlarında en çok sosyalleşmeleri, kendilerini geliştirmeleri ve geleceğe yatırım yapmaları gereken dönemde bütün vakitlerini oyunlara adıyorlar. Oysa bu dönemde geleceğe daha gerçek ve gerçekçi yollarla yatırım yapmaları gerekiyor çünkü bir iş sahibi olmak, o işte yükselmek, başarılı bir akademik hayata sahip olmak için kendilerini bu alanlarda geliştirmeleri gerekiyor. Eğer başarılı bir e-sporcu olabilirlerse 24-25 yaşlarına kadar iyi imkanlar elde edebiliyor ve para kazanabiliyorlar. Ama e-sporu bıraktıktan sonraki hayatları oldukça zorlaşabiliyor. Çünkü o hayata uyum sağlamak için geç kalmış olabiliyorlar. Eğer başarılı bir e-sporcu olamazlarsa süreç çok daha zor oluyor çünkü hem kendilerini geliştirmek, sosyalleşmek gibi şeyleri yapmak yerine bunları yapmaları gereken zamanı boşa harcamış oluyorlar hem de ileride gerçek hayata, gerçek işlere ve sosyal ortamlara uyum sağlamakta bir hayli zorlanıyorlar. E-sporun gençlere verebileceği zararlardan biri ise bu kadar erken yaşta e-sporcu olan bir genç kendi hayatını, kimliğini ve dünyasını tamamen bu alan üzerine kurguluyor ve bunun dışındaki alanlarda çokça yetersiz ve eksik kalıyor. Bu başlı başına bir sorun olmasa bile günümüz dünyasında e-spor sektörü her ne kadar sevilse de bir o kadar da yetersiz görülüyor ve ciddiye alınmıyor. Bu genç, 24-25 yaşlarına kadar iyi bir e-spor kariyeri ortaya koysa da bu noktada muhtemelen emekli olacak ve çok daha stabil bir hayata geçecek. Örneğin sosyal medyada ya da sanal dünyada farklı alanlara yönelecek. Bu alanlara yönelmesinin sebebi ise bu yaşına kadar yöneldiği, öğrendiği ve bildiği tek alanın burası olması. Bu sektörün devamında yöneldiği alan onun için her ne kadar değerli ve önemli olsa da gerçek hayatın içerisinde birçok insan bu alanlara değer vermiyor ve yetersiz görüyor. Çünkü hâlâ insanların hayatının çoğunluğu gerçek sosyal ilişkilere ve gerçek hayata dayanıyorken her ne kadar iyi şartlarda yaşasa da ileriki hayatının çoğunu evde ve sosyal hayattan uzak bir şekilde geçiriyor ve bu diğer insanlardan, gerçek dünyadan uzak bir hayat yaşamasına neden oluyor. Günün sonunda bütün hayatı boyunca evde ve konfor alanının içinde çalışmış, vakit geçirmiş bir birey muhtemelen sosyal hayatında pek değer görmeyecek ve çevresi hep kısıtlı kalacak. Dolayısıyla da kendini toplumdan soyutlanmış ve uzak kalmış hissedecek.