Beyaz köpükler arasında dört harika parkur

YUSUF MERİÇ
Abone Ol

Anadolu’nun zümrüt renkli berrak nehirlerinin beyaz köpüklerine karışıp çavlanları aşma vaktidir şimdi. İşte Anadolu’nun farklı köşelerinde unutulmaz rafting maceraları yaşayabileceğiniz seçenekler.

1- Köprülü Kanyon (Antalya)

Uzunluğu 12 kilometreye ulaşan Köprüçay parkuru, iki etapta tamamlanıyor: Birinci etap sonunda nehir kıyısında öğle yemeği ve dinlenme molası veriliyor. Antalya’ya 55 kilometre uzaklıktaki Beşkonak mevkiinde bulunan parkurda, dalga boyu yarım metreyi aşmıyor. Genellikle tehlikesiz basit geçişlerle ilerleyen parkur, özellikle raftinge yeni başlayanlara tavsiye ediliyor. Kolay parkur kategorisindeki Köprüçay’da yer yer sert dönüşlere de rastlanabiliyor. Köprüçay’ın suyu temiz ve serin. Yazın en sıcak günlerinde bile su sıcaklığı 15 derecenin altında kalabiliyor. Suyun debisi ise her mevsim rafting için eşverişli. Rafting parkuru, Ön Asya’daki en büyük Akdeniz servi ormanını kapsayan Köprülü Kanyon Millî Parkı sınırları içerisinde yer alıyor. Kanyon girişinde bulunan 27 metre yüksekliğindeki Oluk Köprü ise MS 2. yüzyıldan kalma bir Roma dönemi eseri. Yanı başındaki Selge Antik Kenti de görülmeye değer güzellikte. Rafting sonrası cip safari ve Torosların eteklerinde dağ evinde konaklama seçenekleri de bu parkurun cazibesini yükseltiyor.

2- Melen Çayı (Düzce)

Melen Çayı üzerindeki rafting parkuru, İstanbul’a karayoluyla 2,5 saat uzaklıktaki Düzce’nin Cumayeri ilçesinde bulunuyor. Dokuzdeğirmen köyünden başlayarak Beyler köyünde son bulan yaklaşık 15 kilometrelik parkur, üç farklı zorluk derecesinden oluşuyor. Parkur, yer yer keskin dönüşler ve coşkun çavlanlarla da katılımcılarının adrenalin düzeyini arttırıyor. Parkurun 8-10 kilometrelik bölümü, ormanlarla kaplı yamaçların arasında kıvrılarak ortalama üç saatte tamamlanıyor. Ankara’ya da olan yakınlığı nedeniyle başkentlilerin de ilgisine mazhar olan Melen Çayı Rafting Parkuru, özellikle hafta sonları günübirlik aktiviteler için tercih ediliyor. Akarsıda ilkyaz aylarında görülen yüksek debi, özel tasarlanmış şişme botlarla nehir krosu için son derece elverişli. Yörenin oksijen yüklü ormanları arasında birer nazar boncuğu gibi parıldayan göller, huzurun adresi yaylalar ve görkemli şelalelerle bezeli doğasında mevsimin güzelliklerini iliklerinize kadar duyumsayabilirsiniz.

3- Dalaman Çayı (Muğla)

Toplam sekiz adet büyük ve zevkli düşüş noktası olan Dalaman Çayı, yalçın dağların arasında, çam ormanları ile bezeli bir güzergâhta akıyor.

Fethiye, Göcek, Marmaris, Köyceğiz ve Dalyan gibi turizm merkezlerine yakınlığı nedeniyle her yıl on binlerce rafting tutkununu ağırlayan akarsu, çam ormanlarının arasından süzülen camgöbeği suyuyla cazibe kazanıyor. Asırlık köprülerin altından geçen katılımcılar, eşsiz manzaraları görebiliyor. Uzunluğu 12 kilometreyi bulan parkurda zorluk derecesi farklı iki ana etap var. Kolay etap, ilk kez deneyenlere göre. Orta zorluktaki diğer etapta adrenalin seviyesi biraz yükselse de bu parkura sağlığı yerinde olan herkes katılabiliyor. Bölgede rafting turları yapan Gürcan Tezcan, Dalaman parkurunda bir günün nasıl geçtiğini anlatıyor: “Transferimiz sonrasında nehre giriş noktamız olan R2-R3-R4 parkurunun başına geliniyor. Ardından misafirlerimize Türkçe ve İngilizce olmak üzere geniş bir brif veriliyor. Bu şekilde misafirlerimizi nehirde neler yapmaları gerektiği konusunda bilgilendirmiş oluyor varsa sorularını yanıtlıyoruz. Daha sonra rafting botlarımız birer birer R3-R4 parkurunun heyecanını yaşamak için suya bırakılıyor. Dokuz kilometre uzunlukta olan bu parkur oldukça eğlenceli ve adrenalini yüksek bir seyir vaat ediyor. Toplam sekiz adet büyük ve zevkli düşüş noktası olan Dalaman Çayı, yalçın dağların arasında, çam ormanları ile bezeli bir güzergâhta akıyor. Nehirde, yüzme molaları dahil yaklaşık üç saat arası kalınıyor ve saat 15.00 sularında final noktasına ulaşılıyor. Burada bizi, tekrar başlama noktasına götüren araçlar karşılıyor ve 20 dakika sürecek olan Akköprü’ye doğru hareket ediliyor. Demirli Köyü’nde isteyen duş alabiliyor, üstünü değiştirebiliyor ve biraz olsun günün yorgunluğunu atabiliyor. Ardından öğle yemeği servisimiz başlıyor. Yemek esnasında o günkü rafting turunun video çekimi gösteriliyor ve dileyen misafirlerimiz güzel bir gününün anısı olarak fotoğraf ya da video satın alabiliyor.”

4- Fırtına Vadisi (Rize)

Rize’nin doğa harikası Fırtına Vadisi, zorluk dereceleri farklı olan yaklaşık 20 kilometrelik bir parkur ağına sahip. Dünya Doğayı Koruma Vakfı WWF’nin koruma listesinde yer alan bu muhteşem vadinin yakın çevresini Doğu Karadeniz’in en güzel yaylaları süslüyor. Akkaya Köyü ile Ardeşen arasındaki birinci parkur, mayıs ve haziran aylarında rafting için ideal. Bu dönem vadideki karların erimeye başlaması ile Fırtına deresinin en fazla su taşıdığı dönemi kapsıyor. Behice, Dikkaya ve Akkaya köyleri arasındaki ikinci parkur, temmuz ayından itibaren tavsiye ediliyor. Bu dönemde yağış durumu ve güneş ısısı ve kar suyunun nehrin debisini yükseltmesi ile raftinge elverişli bir ortam yakalanıyor. Rize Ardeşen merkezli hizmet veren Taka Rafting’ten Serdar Galipoğlu, bölgeye rafting için gelenlerin yayla turlarıyla seyahatlerini çeşitlendirebildiğini söylüyor.