Bedenine kulak ver! Sana bir mesajı olabilir

MÜGE LEBLEBİCİOĞLU ARSLAN
Abone Ol

Farz edelim ki birkaç gün sonra okulda önemli bir sınavınız var ve siz şimdiden karın ağrısı ya da mide bulantısı gibi rahatsızlıkları yaşamaya başladınız. Aman dikkat, bu sıkıntınızın ardında ciddi psikosomatik sebepler olabilir.

Bedensel belirtilerimiz, ruhsal olarak nasıl hissettiğimizle ilişkili olabilmektedir. Birçoğunuz gün içerisinde baş, boyun ve karın ağrıları ya da mide bulantısı gibi şikâyetlerden yakınıyor olabilirsiniz. Bu şikâyetlerin sebebi, fizyolojik olabileceği kadar psikolojik kaynaklı da olabilmektedir. “Psikosomatik sancılar” olarak adlandırdığımız bu şikâyetleri, genellikle ifade edilmemiş ya da edilemeyen ve hatta fark edilmeyen duyguların dışa vurum şeklinde tanımlayabilirim. Unutmayalım ki eğer dil konuşmazsa beden konuşur. Bunun anlamı nedir peki? Kısacası içinizde biriken, bastırılan duyguları bedenin dışarı çıkarma ihtiyacının ifadesidir. Beden karın ağrısı, mide bulantısı, deride kaşıntılar, egzama, iştahsızlık ya da aşırı iştah, hatta ileri safhalarda saç dökülmesi gibi tüm bu belirtiler yoluyla ifade edilemeyen duyguları dışarı vurarak kendisini göstermeye çalışır.

Sağlığınızı koruyabilmeniz için üç tavsiye

Gençlerin sıkça karşılaştığı bu durumlara karşı önlem alabilmesi için tavsiyelerimi üç ana başlık altında ifade etmek istiyorum:

1- Psikosomatik sancılara dikkat!

Genellikle bu somatik belirtiler, toplumun yapısına ve yaş dönemine göre farklılık gösterebilir. Örneğin okula gitmek istemeyen bir genç, karın ağrısı ya da mide bulantısı gibi somatik belirtiler yoluyla okulda yaşadığı zorbalığın dışa vurumu olabilir. Düşünce, duygu ve davranışlarımız bir bütündür. Birlikte hareket ederler. Eğer kendinizi stresli hissediyorsanız düşünceleriniz ve davranışlarınız bu duyguyu destekler nitelikte olacaktır.

2- Artık dur ve rahatla!

Bireyler, genellikle şu şekilde ifadelerle psikosomatik bilinçaltlarını açığa çıkarırlar: “Tüm gün oturmama rağmen sanki bütün gün taş taşımışım gibi tüm vücudum ağrıyor.” Bireyin böyle hissetmesi anormal değildir. Çünkü beden dursa da aslında zihniniz var gücüyle olumsuz düşüncelerle çalışır. Dolayısıyla strese neden olan olumsuz düşünceler, fizyolojik olarak da bedeninizde gerginliğe neden olur. Bütün gün gerilen kaslar, “savaş kaç” mekanizmanızı sürekli olarak aktif tutarak gevşeme moduna geçmenizi zorlaştırır. Bu durum, size bütün gün taş taşımışsınız gibi yorgun ve ağrılı hissettirir. Fark edilemeyen düşünce ve duygular, aslında size şu mesajı vermeye çalışıyor olabilir: “Artık dur, destek al ve rahatla!”

3- Savaş kaç mekanizması

Savaş kaç mekanizması, bir diğer ifade ile sempatik sinir sistemimizden parasempatik, yani “güvendesin ve rahatla” mekanizmasına geçebilmek, kimimizin için ibadetle, kimimiz için meditasyon ya da nefes gibi gevşeme egzersizleriyle, kimimiz için ise “Ben bunu yapmak istemiyorum ya da senin bu davranışların beni çok rahatsız ediyor,” gibi ifadeler kullanılarak ortaya çıkarılır. Ancak gerek okul ve/veya arkadaş ortamımız, gerekse kültürel yapıdan kaynaklı sebeplerden dolayı bazen duygu ve ihtiyaçlarımızı fark etme ve ifade etme konusunda zorluklar yaşayabiliriz. Bu sebeple psikosomatik belirtilerinizi takip etmek, belirtiler varsa bunları azaltmaya çalışmak ve hem ruh sağlığınız hem de fiziksel sağlınız üzerinde olumlu etkiler oluşturacak psikoterapi yöntemleri geliştirmek faydalı olacaktır.