Sultanların arabaları
Osmanlı padişahları arasındaarabaya binmeyiadet haline getiren II.Mahmud olsa da, Cumaselamlığına arabayla gitme geleneğinibaşlatan, Sultan II. Abdülhamid’dir.
3 Aralık 1876’da başlayan bu uygulamanın sebebi biraz garip: Zira o gün Sultan diş ağrısından muzdaripti ve yüzü şişmişti. Bu haliyle halka görünmek istemeyen II. Abdülhamid, kendisinden önceki padişahların at ile Cuma selamlığına gitmesine rağmen, mecburî olarak arabayı tercih etmişti. Cuma selamlığına 4 atlı saltanat arabasıyla gidip Yıldız Sarayı’na 2 atlı saltanat arabasıyla döner, bazen karşısına yüksek devlet ricalinden kimseleri de oturturdu.
Hamidiye Camii’ni yaptırana kadar Beşiktaş Sinan Paşa Camii, Dolmabahçe Camii, Beşiktaş Şazelî Dergâhı, Teşvikiye Camii ve Ortaköy Camii’inde selamlık resm-i âlî’sini icra eden II. Abdülhamid, namazdan sonra bazen gezintiye çıkar, dönerken de genellikle arabayı kendisi kullanırdı.
Tabii arabayı bizzat kullanması her zaman gezinti amaçlı olmuyordu, 21 Temmuz 1905 tarihindeki selamlık dönüşü gibi…
O gün saltanat arabasına Ermeni komitacılar tarafından bomba yerleştirilmiş, ancak Şeyhülislam Cemaleddin Efendi’nin Abdülhamid’e sorduğu bir soru sebebiyle yaşanan gecikmeden dolayı amaçlarına ulaşamamış, Sultan herhangi bir zarar almadan kurtulmuştu. Bu olayın hemen ardından Abdülhamid, 2 atla çekilen bir başka arabayı bizzat kullanarak Yıldız Sarayı’na dönmüştü.
Abdülhamid’in babası Sultan Abdülmecid de arabalara meraklıydı. Avrupaî arabalara binen Sultan, Mekteb-i Tıbbiye’yi ziyarete giderken dört beyaz atla çekilen arabayı kendisi kullanmıştı. Sultan Abdülaziz ise 1867’deki 47 günlük Avrupa seyahatinden araba merakıyla dönmüş, Fransa ve İngiltere’den örnek arabalar getirtmişti. Hedefi Avrupalı hükümdar gibi saltanat arabaları serisi oluşturmaktı.
Osmanlı padişahlarına ait bu arabaları görmek için Topkapı Sarayı Müzesi’nin has ahırlar bölümünü ziyaret etmeniz yeterli.