Kâzım Karabekir Baba’ya mektup var!
SADIK TEKELİ
Aslı Kâzım Karabekir Müzesi'nde bulunan ve ilk kez Derin Tarih dergisinde yayınlanan, bir yetimi sokaklarda sürünürken Kazım Karabekir Paşa'nın onu bağrına basışını birinci elden ortaya koyan mektubu yazıda bulabilirsiniz.
Kâzım Karabekir Paşa 1919 Mayıs'ında Erzurum'a vardığında Rus ve Ermeni katliamından kurtulmuş kimsesiz, yetim ve öksüz binlerce çocuğun sokaklarda yatıp kalktığını görüp çok üzülür. “Doğu'da beni bekleyen sonsuz ve nazik işlerin güçlüğüne rağmen bakımsız yavruları büyük bir şefkatle bağrıma bastım ve onlara hakiki ve pek şefkatli bir baba oldum." diyen Karabekir, henüz bekâr olduğu bu yıllarda 4 bini erkek, 2 bini kız olmak üzere tam 6 bin yetim ve kimsesiz çocuğa babalık eder.
Sadece Müslüman çocuklarıyla değil, Ermeni yetimleriyle de yakından ilgilenir, onları Trabzon'da faaliyet gösteren Amerikan Yakındoğu Yardım Derneği'nin yetimhanesine gönderir. Onlar ise bu iyiliğine, üzerinde Osmanlıca harflerle “Yetimler babası kahraman Kâzım Karabekir Paşa Hazretleri, Trabzon Ermeni yetimleri tarafından, 3 Eylül 1338 (1922)" ifadesinin yer aldığı bir portresini göndermek suretiyle teşekkür ederler. Bu resim, Ermeni soykırımı iddialarına tokat gibi bir cevaptır.
Kâzım Karabekir'in çocuklara gösterdiği ilgi, düşmanları tarafından dahi takdir edilmiştir. İtilaf devletleri temsilcisi olan Yarbay Rawlinson'un onun Erzurum ve Sarıkamış'ta açtığı okulları ziyaret ettikten sonra söylediği şu sözler gayet manidardır:
“Yaşları 5-6 arasında değişen çocuklarla 15-16 arasında değişen gençlerden oluşan iyi giyimli, bakımlı, hepsi iyi birer ilkokul eğitimi alan ve işe yarar çeşitli meslekler öğrenen 1,100'ün üzerinde erkek öğrenciyle karşılaşmıştım. Bu meslekler ileride onları, yaşadıkları köy ve kasabalarda değerli birer eleman haline getirecekti. Ayrıca çeşitli savunma biçimleri ve modern silahları kullanmayı öğrenerek sıkı bir askerî disiplin içerisinde yetiştiriliyorlar. Eğer bu tür bir çalışma bütün ülke çapında yaygınlaştırılırsa üstün cesaret ve sabır sahibi Türklerin Doğu'da bir güç olarak ortaya çıkmasını takdir etmemek elde değildir."
Çocuklardan kurduğu Sanayi Takımları ve Gürbüzler Ordusu ile hem ordunun ihtiyacı olan usta eksikliğini gidermeye çalışır, hem de onları geleceğe hazırlamayı hedefler. Becerileri öğretmekle kalmaz, onları oyunlar yazarak, İbret Sahnesi (tiyatro) veya İbret Yerlerinde (açık hava tiyatrosu) müsamere yoluyla halka izletir. Yetim çocuklar için sünnet törenleri düzenletir, İdman Bayramı ve Ağaç Bayramı kutlamalarını başlatır.
Kâzım Karabekir'in çocuklara gösterdiği ilgi, düşmanları tarafından dahi takdir edilmiştir.
Sevgili evlatları da ona layık olduklarını göstermiş, gözden düştüğü dönemde dahi mektuplarıyla saygı ve sevgilerini iletmeyi borç bilmişlerdi. İşte sokaklardan kurtarıp okuttuğu Sait Taşdemir'in 2 Ocak 1941'de gönderdiği mektup (o tarihte Trabzon Mıntıka İktisat Müdürlüğü'nde görevlidir), Paşa'nın kendisi ve diğer evlatları için neler yaptığını birinci elden ortaya koyması bakımından önemlidir. Aslı Kâzım Karabekir Müzesi'nde bulunan ve ilk kez yayınlanacak olan bu mektupta, bir yetimin sokaklarda sürünürken Paşa'nın onu bağrına basışı, hayatını kurtarışı, sünnet ettirişi, oyuncaklar alışı vs. gayet dokunaklı bir dille anlatılır.
Sadece Müslüman çocuklarıyla değil, Ermeni yetimleriyle de yakından ilgilenir, onları Trabzon'da faaliyet gösteren Amerikan Yakındoğu Yardım Derneği'nin yetimhanesine gönderir. Onlar ise bu iyiliğine, üzerinde Osmanlıca harflerle “Yetimler babası kahraman Kâzım Karabekir Paşa Hazretleri, Trabzon Ermeni yetimleri tarafından, 3 Eylül 1338 (1922)" ifadesinin yer aldığı bir portresini göndermek suretiyle teşekkür ederler. Bu resim, Ermeni soykırımı iddialarına tokat gibi bir cevaptır.
Kâzım Karabekir'in çocuklara gösterdiği ilgi, düşmanları tarafından dahi takdir edilmiştir. İtilaf devletleri temsilcisi olan Yarbay Rawlinson'un onun Erzurum ve Sarıkamış'ta açtığı okulları ziyaret ettikten sonra söylediği şu sözler gayet manidardır:
“Yaşları 5-6 arasında değişen çocuklarla 15-16 arasında değişen gençlerden oluşan iyi giyimli, bakımlı, hepsi iyi birer ilkokul eğitimi alan ve işe yarar çeşitli meslekler öğrenen 1,100'ün üzerinde erkek öğrenciyle karşılaşmıştım. Bu meslekler ileride onları, yaşadıkları köy ve kasabalarda değerli birer eleman haline getirecekti. Ayrıca çeşitli savunma biçimleri ve modern silahları kullanmayı öğrenerek sıkı bir askerî disiplin içerisinde yetiştiriliyorlar. Eğer bu tür bir çalışma bütün ülke çapında yaygınlaştırılırsa üstün cesaret ve sabır sahibi Türklerin Doğu'da bir güç olarak ortaya çıkmasını takdir etmemek elde değildir."
Çocuklardan kurduğu Sanayi Takımları ve Gürbüzler Ordusu ile hem ordunun ihtiyacı olan usta eksikliğini gidermeye çalışır, hem de onları geleceğe hazırlamayı hedefler. Becerileri öğretmekle kalmaz, onları oyunlar yazarak, İbret Sahnesi (tiyatro) veya İbret Yerlerinde (açık hava tiyatrosu) müsamere yoluyla halka izletir. Yetim çocuklar için sünnet törenleri düzenletir, İdman Bayramı ve Ağaç Bayramı kutlamalarını başlatır.
Kâzım Karabekir'in çocuklara gösterdiği ilgi, düşmanları tarafından dahi takdir edilmiştir.
Sevgili evlatları da ona layık olduklarını göstermiş, gözden düştüğü dönemde dahi mektuplarıyla saygı ve sevgilerini iletmeyi borç bilmişlerdi. İşte sokaklardan kurtarıp okuttuğu Sait Taşdemir'in 2 Ocak 1941'de gönderdiği mektup (o tarihte Trabzon Mıntıka İktisat Müdürlüğü'nde görevlidir), Paşa'nın kendisi ve diğer evlatları için neler yaptığını birinci elden ortaya koyması bakımından önemlidir. Aslı Kâzım Karabekir Müzesi'nde bulunan ve ilk kez yayınlanacak olan bu mektupta, bir yetimin sokaklarda sürünürken Paşa'nın onu bağrına basışı, hayatını kurtarışı, sünnet ettirişi, oyuncaklar alışı vs. gayet dokunaklı bir dille anlatılır.