Hitler’in çocuk askerleri
Hitler bir toplumsal mühendislik projesiyle çocuklardan yetişkinlere kadar bütün halkı Nazi ideolojisine göre yeniden dizayn etmişti. Hitler Gençliği adıyla kurulan teşkilatta çocuklar ve gençler acımasızlığı hangi yöntemlerle öğrendi? Hitler’in hayalini kurduğu Alman gençliği hangi fizikî ve ideolojik eğitimlerden geçti? Tarihte savaş silahları konulu pek çok kitaba imza atan Chris McNab açıklıyor.
Hitlerjugend (Hitler Gençliği, HJ), Hitler’in son savunmasına uygun kaynaklardan biriydi.
HJ, özü itibariyle askerî bir teşkilat değildi. Başlangıçta kahverengi gömlekli SA’nın gençlik kolları mahiyetindeki HJ, Nazi Devleti altında genişleyerek bütün nüfusu kapsayan bir kuruluşa dönüşmüştü. Teşkilatın maksadı, Alman çocuklarını Nazi ideolojisiyle endokrine etmek ve Volksgemeinschaft’a (millî cemiyet) hizmete adanacak bir hayat için gerekli fizikî ve ideolojik hazırlıkları gerçekleştirmekti.
Savaşın patlak verdiği 1939 yılında, 10 ilâ 18 arasındaki Alman çocuklarının yaşamlarına çeşitli Nazi gençlik teşkilatlarına üyelik hâli hâkimdi. 10- 14 yaşları arasındaki erkek çocuklar Deutsches Jungvolk’a (Alman Gençliği; DJV), 14-18 yaşları arasındaki erkek çocuklar ise HJ’ye üye oluyordu. Bu teşkilatların kız çocukları için olan muadilleri Jungmädelbund (Küçük Kızlar Birliği; JM) ve Bund Deutscher Mädel (Alman Kızlar Birliği; BDM) idi. Erkekler 18 yaşına bastığında mecburi RAD hizmetine girerler; ondan sonra da Wehrmacht veya Waffen-SS’e yazılmaya sıra gelirdi.
Nazi ideolojisi askeri, maskülen idealin ta kendisi olarak kutsuyordu ve bu itibarla HJ’nin en başından itibaren kasti şekilde paramiliter tonlara büründürülmesi şaşırtıcı değildir. Wehrmacht’a HJ tornasından geçerek gelen genç Alman erkekleri beraberlerinde orada edindikleri beceri ve tavırları da getiriyorlardı.
Stalingrad faciasını takiben 18 Şubat 1943’te, Berlin Sportpalast’ta Joseph Goebbels, Alman halkını “topyekûn savaşı” kucaklamaya çağırdığı o meşhur konuşmayı yaptı. Alman çocukları açısından topyekûn savaşın anlamı, kendilerini muharebede fiilen rol almaya yönelik yoğunluğu giderek artan bir seferberlik hâlinde bulmalarıydı. Şubat 1943’ten itibaren 15-16 yaşındaki çocuklar Luftwaffenhelfer (hava kuvvetleri yardımcısı) sıfatıyla Reich’ın hava savunma sistemlerini doldurma külfetinin altına girmeye başladılar. Yine aynı yıl içerisinde, Waffen-SS’in himayesinde, fakat HJ’nin kıdemli üyeleriyle taze mezunlarından Hitlerjugend Tümeni yaratıldı. 12. SS-Panzer Tümeni adını alan bu birim, “D-Day” çıkarmalarından sonra, Caen civarında İngiliz ve Kanada askerleriyle vahşi çarpışmalara girip büyük ölçüde imha edildi.
1944 sonralarından itibarense HJ birlikleri halk milisleri mahiyetindeki Volkssturm bünyesinde doğrudan doğruya çarpışmalarda kullanıldı. Dolayısıyla savaşın en son aylarında Müttefik askerleri için muharebelerde 10 yaşındaki erkek çocuklarından BDM kızlarına kadar silahlı çocuklarla çarpışmak sıradan bir olay olmuştu.
HJ’ye alınan erkek ya da kız çocuğu askerî usulü takiben düzenlenmiş bir birliğin mensubu oluyordu. Gruplara mensubiyet coğrafi temelliydi; yani aynı okullar yerine aynı bölgeden veya aynı sokaktan gelen kızlarla erkekler bir araya getiriliyorlardı. HJ’ye katılan 1 çocuk, 9 diğer çocukla birlikte bir Kameradschaft’a yazılırdı. 4 Kameradschaft bir Schar, 4 Schar da bir Gefolgschaft teşkil ediyordu. 3 ilâ 5 arasında Gefolgschaft’ın bir araya gelmesiyle Stamm’lar oluşuyordu. Stamm’ların idari kontrol bölgelerine Unterbann denmekteydi. 4 ya da 5 Unterbann bir Bann’ı; yaklaşık 40 Bann ise NSDAP’ın Gau’larına denk bir idari bölge olan Gebiet’i meydana getiriyordu. Tüm HJ mensuplarının sol omuzlarında taşıdıkları üçgen şeklindeki yama, bağlı oldukları Gebiet’i belirtmekteydi.
Gebiet’in ismi ise bu Gebiet Büyük Alman Reich’ının altı Obergebeit’ından (Nord, Süd, West,
Ost, Mitte ve Avusturya’nın 1938’deki ilhakını takiben Südost) hangisinin parçası ise onun adının altında yazılı olurdu. Birim isimleri değişiklik arz etmekle birlikte HJ’nin dört kolu da bu şekilde teşkilatlanmıştı.
“Tazı gibi seri gençlik”
2. Dünya Savaşı patlak verdiğinde dünya üzerindeki hiçbir milletin gençleri, askerî hizmete Alman gençleri kadar hazır değildi. Alman toplumu 1930’lar boyunca yoğun bir şekilde bu gençleri gelecekteki rollerine hazırlamıştı. Hitler, Eylül 1935’te Nürnberg’deki parti mitinginde yaptığı konuşmada, Almanya’nın gençliği için beslediği idealleri şöyle ifade etmişti:
“Bizim nazarımızda geleceğin Alman genci ince, tazı gibi seri, deri gibi katı ve Krupp çeliği gibi sert olmalıdır.”
Bu ideale paralel olarak HJ’de -10 yaşındakiler için bile- odaklanılan temel konular, zorlu fizikî oyunlar ve rekabetçi faaliyetlerdi. Fizikî görevlere yapılan vurgu, çocuğun HJ tecrübesinin tamamı boyunca devam ederdi. Atletizm, futbol, disk atma ve bilhassa da boks gibi dövüş sporlarını bütün çocuklar yapardı. Yerel ve bölgesel düzeylerde her yıl bu sporlar için yarışmalar düzenlenirdi. Yürüyüş ve kampçılık da yaygın şekilde yapılmaktaydı.
HJ’de vahşi rekabete yapılan bu vurgunun sinsi sonuçlarından biri, zayıflığın ciddi şekilde hor görülmesiydi. Kesinkes belirtilen gerekli fiziki standartlara ulaşamayanlara çoğu durumda acımasızca muamele edilirdi. Örneğin yüzme bilmeyenlerin bazen yüzmeyi derin bir havuza atılarak ve ancak boğulma noktasında yardım edilerek “öğrendiği” olurdu. Alman silahlı kuvvetlerinin esirlere uyguladığı mezalimde (örneğin Normandiya’da Kanadalı esirlerin Hitlerjugend Tümeni’nden unsurlarca idam edilmesinde) böylesi bir eğitimin vahşileştirici etkisinin de payı vardır.
Fizikî eğitime verilen öneme ek olarak, silahlı kuvvetlerin farklı kollarına has eğitimlerin verilebilmesi için HJ bünyesinde özel birimler kurulmuştu. 1933’te motorlu taşıtlarla ilgili HJ mensuplarına hizmet veren Motor-HJ kuruldu. 1937’den sonra askerî eğitime gittikçe daha fazla odaklanılmasıyla beraber HJ içindeki bu uzmanlaşma eğilimi sürdü. 1937’de Luftwaffe askerî okullarının müstakbel öğrencilerine eğitim vermek amacıyla Flieger-HJ kuruldu. Bu birimin mensupları planörlerle pratik şekilde uçmanın ve yer yön bulmanın temel bilgilerini öğrenirlerdi. Sık sık Flieger-HJ çocuklarıyla yakınlardaki Luftwaffe hava üslerindeki personel arasında yakın bağlar kurulduğu görülürdü. Marine-HJ donanmaya hazırlık olarak denizcilik eğitimi verir; DJV ve HJ bünyesindeki daha küçük başka uzman birimler ise atçılık, muhaberat ve hava saldırısına karşı savunma becerilerini aksettirirdi.
16 Mart 1935’te zorunlu askerliğin geri gelişinden sonra askerî eğitimler basbayağı HJ hayatının giderek daha açık şekilde ifade edilen bir unsuru hâline geldi. Ağır talimler, havalı tüfekler ve küçük kalibreli silahlarla nişancılık, zaten 1920’lerin sonlarından itibaren faaliyetler arasındaki yerini almıştı. Fakat 1935’ten sonra Wehrmacht ve SS, HJ’yi askerî ön eğitim sunacak kaynak ve eğitmenlerle tefriş etmeye ve en iyi acemileri kendi birliklerine katmaya çabalamaya başladı. 1937’de Rommel, ordu ile HJ arasında resmî bir bağlantı kurulmasına ön ayak oldu; fakat HJ’yi doğrudan doğruya ordu sultası altına sokma yönündeki girişimleri, teşkilatın başındaki Baldur von Schirach’ın cansiperane direnişiyle karşılaştı. Artık HJ mensupları kendilerine nişancılık ve araziden yararlanmayı öğretecek uzman ordu eğitmenlerinden faydalanabiliyor,ordu tesislerine ilginç ziyaretlerde bulunabiliyorlardı. Ordu ve HJ arasındaki bu ilişkinin sonuçları, gençlik teşkilatlarında nişancılık alanında Almanya çapında yaşanan sınıf atlamalarda kendini gösterdi. 1939 başları itibariyle 1.5 milyon erkek çocuğu Wehrmacht gözetiminde düzenli olarak atış alanlarında eğitim alıyordu ve prestijli HJ nişancılık madalyasına hak kazanan çocukların sayısı 51 bin 500’ü bulmuştu.
Bu örgütlerin sunduğu olası asker yazma fırsatlarını fark eden Himmler de 1936’dan itibaren HJ’yi SS kademelerinden gelen eğitmenlerle doldurmaya başlamıştı. 1934 gibi erken bir tarihte dahi, HJ’nin (SS ve Gestapo ile yakın bağlantılara sahip) güvenlik kanadı HJ-Streifendienst’in (devriye hizmeti) kurulmasıyla SS ile HJ arasındaki ilişki teşvik edilmişti. Eski Streifendienst’lilerin, Gestapo ile toplama kampı muhafızlarının mensup olduğu SS-Totenkopfverbänd’lara (kuru kafa birimleri) alınma olasılığı en yüksek adaylar oldukları açıktı. 1938 sonlarında, Himmler’in rüyası olan Doğu Avrupa’da alınan toprakların sömürgeleştirilmesi işinde görev alacak asker-çiftçileri yetiştirme programı kapsamında SS de HJ-Landdienst’ten (arazi hizmetleri) bilfiil asker alıyordu.
Führer’in mühim işlerine hazırlık
Mart 1935’te mecburi askerlik hizmetinin dönüşünden sonra SS-VT’nin oluşturulmasıyla birlikte Wehrmacht’ın HJ’nin kaymak tabakasını silah altına alma imtiyazına daha doğrudan bir tehdit zuhur etmişti. SS-VT birliklerinin 1940 baharı itibariyle sahip olduğu itibardan da çıkarılabileceği üzere savaşın ilk dönemlerinde Waffen-SS’de görev almak pek çok HJ mensubu için cazip bir seçenekti; bu gençler kendilerini seçkin bir tarikata katılıyor gibi hissediyorlardı. Diğer gençler ise SS’in yüksek standartlarını göz korkutucu bulmakta ya da HJ üyeleri arasında yaygın olan dindarlığa karşı SS üyelerinin âdeti olan sert tutum nedeniyle geri durmaktaydılar. Ayrıca Waffen-SS’in muharebelerde edindiği büyük şöhretin, diğer birimlerin verdiği zayiattan kayda değer oranda yüksek zayiat vermek pahasına kazanıldığı da yaygın şekilde bilinen bir hakikat hâline gelmişti.
Savaş patlak verdikten sonra HJ’nin askerlik ön eğitimi vermekteki rolü daha da belirgin hâle geldi. 1940’ta HJ mensuplarının nişancılık ve piyade eğitim talimatnamelerindeki arazi tatbikatları gibi “savunmaya hazırlık” faaliyetleriyle haftada 4 saat geçirmeleri ve ayrıca ayda fazladan 6 saati spora ayırmaları bekleniyordu. HJ’nin lider tabakası, askerlik ön eğitimini daha etkili bir şekilde koordine etme çabasıyla Ocak 1941’de meşum bir hamleye imza atarak bünyesindeki “Beden Eğitimi Bürosu”nun adını “Askerî Eğitim Bürosu”na çevirdi.
HJ savaş boyunca Alman çocukları arasında, hareketin 1933’ten önceki dönemine damga vuran acil görev duygusunu canlandırmaya çalıştı. Alman gençliği bir kez daha bir “mücadele devrinden” geçiyordu ve gençlerin görevi, Führer’in kendilerini çağırdığı önemli işlere hazırlanmaktı. Tabii Alman çocukları açısından bunun adı askerlik işiydi ve HJ yönetimi, silahlı kuvvetlerdeki hizmeti sabırsızlıkla beklenecek bir yaşantı olarak allayıp pullamak için oldukça çaba ve kaynak sarf etti. Bu çabalar kapsamındaki örnek faaliyetlerden biri, izinli veya nekahet döneminde bulunan askerlerin gençlere ateşli konuşmalar yaptığı “Cephe hattı askerleri HJ’yle sohbet ediyor” programıydı.