Hitler Mussolini’yi nasıl kaçırdı?
OSMAN ÖNDEŞ
Alman Nazi Ordusu’nun müthiş komandosu Otto Skorzeny, inanılmaz operasyon kabiliyeti ve kıvrak zekasıyla devrik lider Mussolini’yi, düşmanlarının sakladığı yerden kaçırarak dünya tarihinde benzersiz bir kurtarma harekâtına imza atmıştı.
ABD Başkanı Eisenhover, Mussolini'nin Apeninlerin en yüksek silsilesi olan Gran Sasso d'Italia'daki bir otelden kaçırıldığını öğrendiğinde donup kalmıştı. Müttefik kuvvetlerin İtalya'yı durmadan bombardıman edip hızla İtalya çizmesinden yukarı ilerlediği sırada, Kral III. Emanuele'in emriyle hapsedilen Benito Mussolini, nam-ı diğer Duçe, nasıl olurdu da bu ıssız ve ulaşılmaz dağ başından kaçırılırdı? Kimdi bunu yapanlar? Kimdi bu gözü pek, hatta korkulur ajanlar?
Eisenhover'e bilgi veren yardımcılarından cevap geldi: “Hitler'in yakın ve şahsi koruması Özel Harekât Birliği Kumandanı Otto Skornezy!" Hayretler içindeki Eisenhover öfkeyle bağırdı: “Bu adam bir şeytan! Bu adam, Avrupa'nın en tehlikeli adamı!"
Hitler'in hayalleri parmaklıklar ardında
İtalya'da 1939 Aralık ayından beri toplanmamış olan Büyük Faşist Konseyi, 24 Temmuz 1943 gecesi Başbakan Mareşal Pietro Badoglio ile bir araya gelerek durumu masaya yatırdı. 25 Temmuz gecesi ise Mussolini, İtalya'yı nasıl felakete sürüklediğini ifade eden konuşmaları dinlemek zorunda kaldı. Bu megaloman diktatörün bir hayal dünyasında yaşadığını düşünen İtalyanlar arasında Mussolini nefreti süratle artıyordu. Vaat edilen zafer yerine 4 yıl süren savaşlarda İtalya, Kuzey ve Doğu Afrika'daki büyük sömürge topraklarını kaybetmiş, şimdi de Sicilya ve Güney İtalya Müttefik Kuvvetler tarafından işgal edilmeye başlanmıştı. Halk aç, perişan ve umutları tükenmiş haldeydi. Karar: Mussolini derhal çekilmeliydi!
Mussolini'yi devirmek son derece süratli, dirençsiz ve kansız şekilde gerçekleşti. 25 Temmuz gece yarısı oturumunda, Faşist Parti üyeleri başarısızlıkların sorumlusu olarak Mussolini'yi suçlayarak ilk ve son defa ona karşı oy verdiler. Mussolini yolun sonuna gelmişti artık. Ertesi gün Kral III. Vittorio Emaneule, Mussolini'yi sarayına davet etti. Ona, İtalya halkının kendisinden nefret ettiğini söyleyerek ülkenin başına gelen tüm belaların sorumlusu olarak iktidardan çekilmesini söyledi. Mussolini Kral'ın huzurundan ayrıldıktan sonra Carabineri denilen millî jandarma kuruluşu tarafından tutuklanırken, Kral, Genelkurmay Başkanı Pietro Badoglio'yu geçici hükümet başbakanı olarak görevlendirdi.
Mussolini iktidarının devrilmesi uzun zamandan beri beklendiği halde, bu ani haber Hitler'in, nam-ı diğer Führer'in karargâhında derin bir şok etkisi yarattı. Hitler, Mussolini'yi Nazizm hayallerinin destekçisi olarak kullanmıştı. Dolayısıyla Nazizm - Faşizm ikilisi Hitler için hayatî bir önem taşıyordu. Hususî konuşmalarında İtalya'da güvendiği tek kişinin Duçe olduğuna işaret etmiş, toplum karşısında da Nazi ve Faşist ihtilallerin 'Yeni Tarikat'ın ikiz temelleri olduğunu haykırmıştı. Kadere bakın ki, 20 seneden fazla iktidarda kalan Roma diktatörü bir fiskeyle makamından atılıyor; hiçbir merasim yapılmadan, silah sesi ve protesto bağırışı duyulmadan bir ambulansa konuluyor ve tutuklanıp uzaklaştırılıyordu. Gelişmeler, Almanya'da siyasî alandaki yenilgiyi işaret etmekteydi. Gazetelerde Mussolini'nin görevden ayrılışı, hastalığının sonucuymuş gibi gösterilmekle beraber, Alman basının suskunluğu Nazilerin şaşkınlığına işaret ediyordu.
Hitler'in tüm keyfi kaçmıştı. Nasıl kaçmasın ki! 20 Temmuz günü Berlin'de bazı üst rütbeli subayların kendisine karşı giriştikleri bomba tuzağından hafif yaralar alarak kurtulmuştu ve sol kolu sarılı ve askıda idi. Şimdi de omuz omuza savaştığı diktatörlük arkadaşı Mussolini devrilmişti. Biliyordu ki, onu Müttefiklere teslim etmek için fırsat kolluyorlardı. İtalya'yı istila edemezdi; o zaman çok daha zor durumda kalırdı. Yapacağı tek şey, devrik diktatörü Müttefiklere teslim etmelerine fırsat vermeden kurtarmak ve yeniden kukla diktatör olarak koltuğuna oturtmaktı!
Skorzeny büyük görevi nasıl kaptı?
Mussolini'nin makamından atılıp tutuklandığı haberi ulaşınca Hitler, Mareşal Rommel, Deniz Kuvvetleri Komutanı Amiral Doenitz, Ernst Kaltenbrunner ve diğer komutanlar dahil olmak üzere önde gelen Nazi liderlerini Doğu Prusya'daki son derece korunaklı karargâhında toplantıya çağırdı. Mussolini'yi kurtarması, savaşın kaderini kendi lehine sürdürmesi için şarttı.
Tutuklanmadan sonra, 26 Temmuz 1943 günü Otto Skorzeny ile Almanya'nın en seçkin komando birliği Wolfsschanze'den 5 subay Hitler'in huzuruna çıkarıldı. Oldukça gizemli bir davetti bu; zira Hitler onlara neden çağrıldıklarına dair hiçbir şey söylememişti. Skorzeny, Hitler'in siyasî ve askerî müttefiği Mussolini'nin devrildiğini ve kendi vatandaşları tarafından tutuklandığını öğrenmişti ama durumdan habersiz gibi davranmaya kararlıydı.
Her biri kendini tanıttıktan sonra, Hitler onlara sadece 2 soru yöneltti. Birçok şeyin cevabını verecek 2 soru: “İtalya hakkında bilginiz var mı?" ve “İtalya hakkında ne düşünüyorsunuz?"
İlk soruya sadece Skorzeny “Evet" diye cevap verdi: “Evet Yüce Führer, 9 yıl önce İtalya'da eşimle balayı yapmıştık."
İkinci soruya diğer 5 subay “İtalya, Almanya'nın dostudur" türünden politik açıdan doğru cevaplar verdiler. Skorzeny ise ustaca bir oyun oynamaya karar vermişti; “Yüce Führer, ben Avusturyalım!" dedi. Bu son derece kısa ama derin anlamlar taşıyan cevabın karşısında Hitler, Skorzeny'e dikkatle baktı. Mesajı havada kapmıştı. Skorzeny, sözlerinin satır arasında Hitler'in de Avusturya asıllı oluşuna ve Avusturya ile İtalya arasında derin bir düşmanlık bulunuşuna gönderme yapıyordu. Zira 1. Dünya Savaşı'nda İtalya, Avusturya'nın önemli bir toprak parçasını işgal etmişti.
Tam isabet! Otto Skorzeny'nin oyunu tutmuş, Hitler adamını seçmişti. Diğer 5 subayın toplantıdan ayrılmasını emreden Hitler, Skorzeny'ye İtalya'da neler olduğunu anlattı. Kendisinden talebi belliydi: Ne yapılıp edilecek, Mussolini kurtarılacaktı. “Mussolini'nin Müttefiklere teslim edilmeden kurtarılması bizim için çok yüksek stratejik önem ifade etmektedir" diye kükreyerek son noktayı koydu.
Harekâtın gizliliği ve uygunluğu adına Skorzeny, Alman Paraşütçü Birliği kumandanı General Kurt Student'in emrinde görev yapacaktı. Bu birlik, zorda kalınması halinde seçkin paraşütçü birlikleriyle Roma'yı ele geçirecekti.
O gece Wolfsschanze karargâhında General Student ile toplantıdan çıktıktan sonra Skorzeny, yardımcısı Karl Radl'ı aradı.
-Karl, beni dikkatle dinle! Çok gizli ve son derece önemli bir görev aldık. Ne olduğunu sana telefonda açıklayamam ama şimdi söyleyeceklerimi hemen kaydet. Tabancalardan makineli tüfeklere, patlayıcılardan bubi tuzaklarına kadar her türlü baskın ve sabotaj cephanesini hazırla. Listende gizlilik ve yanıltma amaçlı siyah peruk ve uzun rahip elbiseleri de olacak!
- Anlıyorum komutan, gizlice ve yanıltarak baskın yapacağız!
- Friedenthal birliğimizin en atak 10 elemanını hazırla! Bunların İtalyanca bilenlerden olması şart!
Otto Skorzeny bir emir daha verdi:
- Adamlarının hazırlığını yaparak Ausland- SD'den alacağın birlik, sabotaj için gerekli gizlenme kıyafetlerini giymiş ve paraşütleri hazır olarak beklesinler. Her an harekâta çıkabiliriz.
Mussolini'nin peşinde köşe kapmaca
Devrik Mussolini, karşıtları tarafından gizli bir yere götürülmüştü; dolayısıyla bulununcaya kadar iz sürülmesi lazımdı. Olası tüm istihbarat kanalları dışında bilim adamları, hatta Berlin'deki falcılar bile Mussolini'nin yerini keşfetmek için türlü yollara başvurdular. Hafta boyunca Otto Skorzeny, SS ajanları ve Naziler adına çalışan İtalyan casuslar Mussolini'nin sırrını ortaya çıkartmak için iz sürdüler. Onlar arayadursun, bu sürede çok sıkı Carabinieri korumasında olan Mussolini'ye 3 yer değiştirildi. Alman ajanlar ise Mussolini'nin yerini tespit etmek üzereyken her seferinde onu ellerinden kaçırdılar.
Mussolini önce Napoli açıklarındaki küçük Ponza adasına götürülmüştü. Almanlar burasını öğrendiğinde, İtalya'nın 150 mil batısındaki Sardinya Adası'nın kuzey doğusundaki küçük La Maddalena adasına kaçırıldı. Skorzeny, mükemmel düzeyde İtalyanca konuşan bir ajanını Sardinya'ya bir gemici kılığında göndermeyi başardı. Uzaktan Mussolini'nin saklandığı villanın fotoğrafı çekildi. İstihbarat ajanı, Mussolini'nin La Maddalena'da, 19. yüzyıl başlarında İngiltere'nin Güney Welsh eyaletinden göç etmiş bir İngiliz iş adamı olan James Webber'e ait Villa Webber'de olduğu haberini ulaştırmıştı.
Mussolini'yi gizlemek için Villa Webber nasıl bulunmuştu bilinmez ama Skorzeny La Maddalena Adası'nın yer aldığı bölgenin hava fotoğrafını çekmek üzere Heinkel-111 bombardıman uçağı ile havalandı ancak müttefik avcı uçakları tarafından isabet alan uçağı denize düştü. Tabiri caizse dokuz canlı olan Skorzeny bir İtalyan muhribi tarafından kurtarıldı. O sırada Mussolini La Maddalena'dan alınıp Roma'ya, oradan da yine bilinmeyen bir yere götürülmüştü. Sonuç: Mussolini'nin izi yine kaybedilmişti.
Roma'daki Alman Büyükelçiliği sivil güvenlik ataşesi ve istihbarat ajanı Herbert Kappler, İtalyan polisinin şaşılacak kadar sorumsuz telsiz haberleşmesinden Mussolini'nin Roma'nın kuzeydoğusunda, Ancona'nın batısında yer alan Gran Sasso Milli Parkı ve dağı bölgesine götürüldüğünü öğrendi. Titiz ve dikkatli bir yapısı olan Kappler, Gran Sasso denildiğinde Mussolini'nin dağın tepesindeki Gran Sasso Kayak Merkezi otelinde hapsedildiğini anladı. Durumu derhal kriptolu mesajla Otto Skorzeny'e iletti. Buraya sadece teleferikle ulaşılabilirdi. Skorzeny yeniden Gran Sasso üzerinde uçarak bölgeyi fotoğrafladı.
Saldırı ve baskın planını General Kurt Student başkanlığında paraşüt ve planör taburu Komutanı Harald Mors ve Skorzeny yaptılar.
Otto Skorzeny, kimine göre bir çılgın, kimine göreyse gözünü kırpmadan ölüme atlayan müthiş zeki biriydi. Sanki sadece insan kaçırmak ya da birilerinin rahatını kaçırmak için gelmişti bu dünyaya. Şurası kesin ki, yalnızca 2. Dünya Savaşı yıllarında değil, bugüne dek dünyaya onun gibi bir komando ve ajan gelmemiştir.
Alman ordularının Fransa'yı işgalinden 1 gün önce, 9 Mayıs 1940 günü, Alman Hava Kuvvetleri'nde teknik kıdemli çavuş olarak eğitimini yarıda bırakarak Berlin'e çağrılmıştı Skorzeny. Fransa'nın istilası heyecanını yaşamak istemiş, Ağır Batarya Birliği'nin komutanı Binbaşı Leibstandarte'ın emrinde teknik subay olarak yer almayı başarmıştı. Savaş onun için hudutsuz bir heyecandı. SS tümenlerinde korkusuzluğuyla ön sıralarda yer aldı. Kendi taburunun başarılı olması adına ikmal ambarlarından, hatta diğer taburların depolarından ne ihtiyaçları varsa, araç lastiklerine kadar çalmaktan çekinmedi. İşte böylesine gözü karaydı! Alman orduları Yugoslavya'yı işgal ederken, çok az sayıda askerle 60'a yakın Yugoslav askerini esir edişi her şeyi kanıtlıyordu.
1941 Haziran'ında Sovyetler Birliği cephesindeki taarruzlara katıldı. Göze çarpan bir Waffen- SS komandosu olmak için savaş tekniklerini öğrendi. Nisan 1943'te SD (SS Yabancı İstihbarat Servisi) komutanı Walter Schellenberg ile görüşmek üzere Waffen-SS karargâhına çağrıldı. Schellenberg sabotaj, Gizli Polis teşkilatı Gestapo dahil casusluk ve paramiliter eğitiminden geçirilmek üzere fanatik Naziler arasından seçilen özel ajanlar yetiştiriyordu. Her SS komandosu bir ajandı ve her tür silahı kullanmayı bilmeliydi. Mesela el bombaları ve suikast tuzakları hazırlamak onun için çocuk oyuncak olmalıydı. Ayrıca otomobil, motosiklet ve deniz araçlarını kullanabilmeli, bir uçağı yönetecek kadar da iyi bir pilot olmalıydı.
Amansız takip
Almanlar 3 Eylül'den bu yana sürdürdükleri izin en tehlikeli noktasına gelmişlerdi. Zira Müttefik birlikleri artık İtalya çizmesi üzerinde kuzeye doğru ilerlemekteydiler. Kuzeyde Napoli yakınlarındaki Salerno'ya çıkartma yapmışlardı. İtalya henüz Almanya'ya düşman değildi ama eski dost İtalya da değildi! Müttefikler diğer taraftan Almanların Roma yakınlarındaki üslerini bombalamaktaydılar. Skorzeny, Heinkel-111 bombardıman uçağı ile Gran Sasso'ya uçtu ve bölgenin ayrıntılı fotoğraflarını çekti. Karargâh bu fotoğraflara bakarak tek ulaşım ve baskın operasyonunun, havadan yapılacak indirme baskını olabileceğine karar verdi. Skorzeny durumu rapor etmek üzere General Student'ın makamında toplantıya katıldı. Toplantıda Planör ve Paraşüt Taburu Kumandanı Harald Mors da vardı.
Otto Skorzeny planını şöyle açıkladı:
— General, Gran Sasso'da çok az düzlük alan var. Buraya 9 planörle iniş yapabiliriz!
General Student fotoğrafları incelemeye devam ederken şöyle konuştu:
— Otel şurası. En tepede… Yamaçlarına doğru planörler için yeterli arazi mevcut görünüyor. Binbaşı Mors, sizin görüşünüz nedir?
Binbaşı Harald Mors:
— Bu arazi DFS 230 nakliye planörleri için zor da olsa inmeye müsaittir komutan. Yüzbaşı Otto Skorzeny 9 planör diyor. Herhalde her planörün alabileceği komando sayısına göre hesapladı.
Otto Skorzeny:
— Evet, ben baskın için 108 komando hesapladım. 9 planör 81 komandoyu alır. Ben 25 adamımla 3 planörde olacağım.
Binbaşı Harald Mors:
— Bu planörlerin azami 1.200 kg ağırlık taşıyabileceğini biliyoruz. Her birine tam donanımlı 9 asker binebilir. Demek bir komando fazlamız olacak ki, azami kalkış ağırlığı 2.100 kilogramı şöylece zorlayacak. Çaremiz yok, bunu da başarırız!
General Student:
— Pilotlar beklenmedik hava akımlarına, hatta dağ tepelerinden esen şiddetli rüzgarlara karşı çok dikkati olacaklar. Bu kayak otelinin çevresinde çok kısıtlı bir alan var. Öteleri çok dik kayalıklar… Görüyorsunuz değil mi?
Yüzbaşı Otto Skorzeny:
— Mussolini'yi kontrol altında tutan İtalyan generali Fernando Soleti'yi de tespit ettik. Bu general İtalyan jandarma gücünün başındaki kişi! Hemen zararsız hale getireceğiz.
General Student:
— O zaman 2 koldan baskın yapacaksınız; birine sen Binbaşı Mors, diğerine de sen Yüzbaşı Skorzeny kumanda edeceksin. Zaman son derece az ve alabildiğine hassas! Harekât en kısa zamanda gerçekleşmeli!
Skorzeny kararlı bir bakışla cevap verdi:
— General, en kısa zamanda şaşırtıcı bir baskınla Mussolini'yi kurtaracağız.
General Student:
— General Soleti ateş ettirmeye kalkarsa…
Otto Skorzeny:
— Susturulması dakika sürmez komutan!
Binbaşı Mors:
— Ben birliğimle, otel civarında gördüğümüz kamyonlarla aşağıdaki teleferiğe baskın yaparak, oradaki askerleri zararsız hale getireceğim.
General Student:
— Geriye Mussolini'nin Gran Sasso'dan uzaklaştırılması kalıyor.
Binbaşı Mors:
— En müsait alanı Storch hafif uçağına bıraktık. Oraya inecek! Mussolini'yi bu uçakla kaçıracağız!
Kamayla açtığı delikten rota bildirdi
Planörleri çekecek pilotların araziyi tanımaları için harita üzerinde çalışmalarına zaman kalmamıştı. Genel fotoğraflara bakarak harekete geçtiler. 2. Fallschirmjager Komando Bölüğü tarafından gerçekleştirilen Gran Sasso, diğer ismiyle Meşe Harekâtı, 12 Eylül 1943 tarihinde plandan en ufak bir sapma olmaksızın uygulandı. 12 planörün sıralandığı uçuşta Skorzeny'in planörünü çeken uçak ikinci sıradaydı. Sadece birinci sıradaki çekici uçağın pilotu Gran Sasso'yu biliyordu. Diğerleri adeta kör uçuş yapmaktaydılar. Nasıl olduysa birinci uçak sıradan geriye sarkınca, Skorzeny'nin planörünü çeken uçağın pilotu kendini ön sırada buldu. Skorzeny, elindeki kamayla planörün alt brandalarını keserek çevresini izleyebileceği genişçe bir delik açtı. İşte buradan, altlarındaki araziyi görerek pilota rotayı bildirdi.
Telsiz haberleşmesini yasaklamışlardı. Rehberlik eden Skorzeny eliyle Gran Sasso Oteli'nin bulunduğu tepeyi işaret etti. Çekici uçaklar planörleri bırakırken her planör birbiri ardından otelin çevresindeki yamaçlardan otele en yakın olanlara doğru süzüldü. Böylece planör filosu Gran Sasso'ya yolunu şaşırmadan ulaşmayı başardı. Sadece bir planör yere değerken parçalanmıştı.
Skorenzy'nin planörü otele en yakın alana kondu. Skorzeny derhal dışarı fırladı ve İtalyan jandarmalarla beraber otelden dışarı koşan General Soleti'yi fark ederek anında üzerine atıldı. General Soleti zaten yaşayan bir ölüye dönmüştü. Korku ve alabildiğine şaşkınlık içindeydi.
— Mussolini nerede? diye haykırdı Skorzeny. General Soleti'nin cevaplamasına meydan vermeden otelin birinci katına koştu. General Soleti'nin Mussolini'ye ateş açtırması tehlikesi vardı; buna bile zaman bırakılmadı, komandolar generali etkisiz hale getirdiler. İnanılmaz bir operasyondu bu. Komandolar oteli sarıverdiler. Carabineri'lerin resmen nutukları tutulmuştu.
'Küçük eşya' taşındı!
Yerdeki harekât Yüzbaşı Kont Otto von Berlepsch tarafından yürütüldü. Fakat General Soleti şaşılacak şekilde Carabineri'lere ateş etmemeleri emrini verdi. Otto Skorzeny 1 dakikadan kısa zamanda ikinci kata ulaştı. Mussolini'nin kaldığı odanın kapısını birkaç darbeyle kırıp parçalayarak içeri daldı. Mussolini'nin yanında silahsız 2 koruma bulunuyordu. Korku içindeydiler. Skorzeny, Mussolini'ye seslendi:
— Duçe, Führer sizi kurtarmamız için beni gönderdi! Mussolini biraz olsun rahatlamıştı:
— Dostumun beni yalnız bırakmayacağını biliyordum.
5 dakika içinde oteldeki İtalyan korumalarla yukarıda teleski istasyonundaki korumalar silahları alınarak zararsız hale getirildiler. Binbaşı Mors, adamlarıyla teleski istasyonundaydılar. Tek bir silah sesi duyulmuştu fakat yararlanan yoktu! Mussolini'yi götürecek olan Storch uçağı ise salimen düzlükte beklemekteydi. 2 koltuğu olan küçük uçağın arkadaki koltuğuna Mussolini'yi oturtan Skorzeny, böylesine başarılı bir harekâtı, küçük bir uçağın yere çakılması gibi bir tehlikeye atmaktan çekindiğini söylemişti. Nitekim “küçük eşya" dediği Mussolini hayli yapılı ve kilolu idi Skorzeny'nin de ondan geri kalır yanı yoktu.
Kaptan pilot Gerlach, son derece kısa ve uygunsuz bir yamaçta aşırı ağırlık nedeniyle havalanamayacakları kuşkusu duymasına rağmen motora azami gaz verdi ve uçağın kanatlarını tutan komandolara bırakma işaret yaptı. Küçük uçak hızla yerinden fırladı ve çukurluk bir yere geldiği an levyeyi çekerek uçağı havalandırdı.
Çelik gibi sinirleri vardı pilotun. Başarmışlardı. Müttefik uçaklarına görünmemek için alçaklardan uçarak, vadilerden süzülerek yol aldılar. Fakat kaptan pilot Gerlach, motorun havalanmadan önce bir tümseğe çarparak hasar gördüğünü 2 yolcusuna söylemedi. Aslında motor doğru çalışmıyor, tekleme yapıyordu.
Roma yakınında, Almanların kontrolündeki bir hava üssüne indiler. Skorzeny değerli emaneti gecikmeden Alman Heinkel-111 bombardıman uçağına yükledi! Doğruca Viyana'ya uçtular. Mussolini oradan bir başka uçakla Doğu Prusya'da Hitler'in gizli karargâhı Wolfsschanze'ye ulaştırıldı.
Bu müthiş baskının ana aktörü olan Skorzeny binbaşı rütbesine terfi etti ve Şövalye Haçı nişanıyla onurlandırıldı. Sadece Almanya'da değil, dost düşman tüm ülkelerde meşhur oldu.
Mussolini'nin yerini bulan Alman Güvenlik Ateşesi Herbert Kappler de terfi ederek nişan aldı. Kaptan pilot Gerlach Şövalye Nişanı ödülü aldı. Baskında yer alan diğer paraşütçüler ve planör pilotları da ödüllendirildiler.
Peki ya Mussolini? Bir esaretten kurtulmuştu belki ama çok daha onur kırıcı olan ve hiçbir zaman kurtulamayacağı bir esaret onu bekliyordu.
Eisenhover'e bilgi veren yardımcılarından cevap geldi: “Hitler'in yakın ve şahsi koruması Özel Harekât Birliği Kumandanı Otto Skornezy!" Hayretler içindeki Eisenhover öfkeyle bağırdı: “Bu adam bir şeytan! Bu adam, Avrupa'nın en tehlikeli adamı!"
Hitler'in hayalleri parmaklıklar ardında
İtalya'da 1939 Aralık ayından beri toplanmamış olan Büyük Faşist Konseyi, 24 Temmuz 1943 gecesi Başbakan Mareşal Pietro Badoglio ile bir araya gelerek durumu masaya yatırdı. 25 Temmuz gecesi ise Mussolini, İtalya'yı nasıl felakete sürüklediğini ifade eden konuşmaları dinlemek zorunda kaldı. Bu megaloman diktatörün bir hayal dünyasında yaşadığını düşünen İtalyanlar arasında Mussolini nefreti süratle artıyordu. Vaat edilen zafer yerine 4 yıl süren savaşlarda İtalya, Kuzey ve Doğu Afrika'daki büyük sömürge topraklarını kaybetmiş, şimdi de Sicilya ve Güney İtalya Müttefik Kuvvetler tarafından işgal edilmeye başlanmıştı. Halk aç, perişan ve umutları tükenmiş haldeydi. Karar: Mussolini derhal çekilmeliydi!
Mussolini'yi devirmek son derece süratli, dirençsiz ve kansız şekilde gerçekleşti. 25 Temmuz gece yarısı oturumunda, Faşist Parti üyeleri başarısızlıkların sorumlusu olarak Mussolini'yi suçlayarak ilk ve son defa ona karşı oy verdiler. Mussolini yolun sonuna gelmişti artık. Ertesi gün Kral III. Vittorio Emaneule, Mussolini'yi sarayına davet etti. Ona, İtalya halkının kendisinden nefret ettiğini söyleyerek ülkenin başına gelen tüm belaların sorumlusu olarak iktidardan çekilmesini söyledi. Mussolini Kral'ın huzurundan ayrıldıktan sonra Carabineri denilen millî jandarma kuruluşu tarafından tutuklanırken, Kral, Genelkurmay Başkanı Pietro Badoglio'yu geçici hükümet başbakanı olarak görevlendirdi.
Mussolini iktidarının devrilmesi uzun zamandan beri beklendiği halde, bu ani haber Hitler'in, nam-ı diğer Führer'in karargâhında derin bir şok etkisi yarattı. Hitler, Mussolini'yi Nazizm hayallerinin destekçisi olarak kullanmıştı. Dolayısıyla Nazizm - Faşizm ikilisi Hitler için hayatî bir önem taşıyordu. Hususî konuşmalarında İtalya'da güvendiği tek kişinin Duçe olduğuna işaret etmiş, toplum karşısında da Nazi ve Faşist ihtilallerin 'Yeni Tarikat'ın ikiz temelleri olduğunu haykırmıştı. Kadere bakın ki, 20 seneden fazla iktidarda kalan Roma diktatörü bir fiskeyle makamından atılıyor; hiçbir merasim yapılmadan, silah sesi ve protesto bağırışı duyulmadan bir ambulansa konuluyor ve tutuklanıp uzaklaştırılıyordu. Gelişmeler, Almanya'da siyasî alandaki yenilgiyi işaret etmekteydi. Gazetelerde Mussolini'nin görevden ayrılışı, hastalığının sonucuymuş gibi gösterilmekle beraber, Alman basının suskunluğu Nazilerin şaşkınlığına işaret ediyordu.
Hitler'in tüm keyfi kaçmıştı. Nasıl kaçmasın ki! 20 Temmuz günü Berlin'de bazı üst rütbeli subayların kendisine karşı giriştikleri bomba tuzağından hafif yaralar alarak kurtulmuştu ve sol kolu sarılı ve askıda idi. Şimdi de omuz omuza savaştığı diktatörlük arkadaşı Mussolini devrilmişti. Biliyordu ki, onu Müttefiklere teslim etmek için fırsat kolluyorlardı. İtalya'yı istila edemezdi; o zaman çok daha zor durumda kalırdı. Yapacağı tek şey, devrik diktatörü Müttefiklere teslim etmelerine fırsat vermeden kurtarmak ve yeniden kukla diktatör olarak koltuğuna oturtmaktı!
Skorzeny büyük görevi nasıl kaptı?
Mussolini'nin makamından atılıp tutuklandığı haberi ulaşınca Hitler, Mareşal Rommel, Deniz Kuvvetleri Komutanı Amiral Doenitz, Ernst Kaltenbrunner ve diğer komutanlar dahil olmak üzere önde gelen Nazi liderlerini Doğu Prusya'daki son derece korunaklı karargâhında toplantıya çağırdı. Mussolini'yi kurtarması, savaşın kaderini kendi lehine sürdürmesi için şarttı.
Tutuklanmadan sonra, 26 Temmuz 1943 günü Otto Skorzeny ile Almanya'nın en seçkin komando birliği Wolfsschanze'den 5 subay Hitler'in huzuruna çıkarıldı. Oldukça gizemli bir davetti bu; zira Hitler onlara neden çağrıldıklarına dair hiçbir şey söylememişti. Skorzeny, Hitler'in siyasî ve askerî müttefiği Mussolini'nin devrildiğini ve kendi vatandaşları tarafından tutuklandığını öğrenmişti ama durumdan habersiz gibi davranmaya kararlıydı.
Her biri kendini tanıttıktan sonra, Hitler onlara sadece 2 soru yöneltti. Birçok şeyin cevabını verecek 2 soru: “İtalya hakkında bilginiz var mı?" ve “İtalya hakkında ne düşünüyorsunuz?"
İlk soruya sadece Skorzeny “Evet" diye cevap verdi: “Evet Yüce Führer, 9 yıl önce İtalya'da eşimle balayı yapmıştık."
İkinci soruya diğer 5 subay “İtalya, Almanya'nın dostudur" türünden politik açıdan doğru cevaplar verdiler. Skorzeny ise ustaca bir oyun oynamaya karar vermişti; “Yüce Führer, ben Avusturyalım!" dedi. Bu son derece kısa ama derin anlamlar taşıyan cevabın karşısında Hitler, Skorzeny'e dikkatle baktı. Mesajı havada kapmıştı. Skorzeny, sözlerinin satır arasında Hitler'in de Avusturya asıllı oluşuna ve Avusturya ile İtalya arasında derin bir düşmanlık bulunuşuna gönderme yapıyordu. Zira 1. Dünya Savaşı'nda İtalya, Avusturya'nın önemli bir toprak parçasını işgal etmişti.
Tam isabet! Otto Skorzeny'nin oyunu tutmuş, Hitler adamını seçmişti. Diğer 5 subayın toplantıdan ayrılmasını emreden Hitler, Skorzeny'ye İtalya'da neler olduğunu anlattı. Kendisinden talebi belliydi: Ne yapılıp edilecek, Mussolini kurtarılacaktı. “Mussolini'nin Müttefiklere teslim edilmeden kurtarılması bizim için çok yüksek stratejik önem ifade etmektedir" diye kükreyerek son noktayı koydu.
Harekâtın gizliliği ve uygunluğu adına Skorzeny, Alman Paraşütçü Birliği kumandanı General Kurt Student'in emrinde görev yapacaktı. Bu birlik, zorda kalınması halinde seçkin paraşütçü birlikleriyle Roma'yı ele geçirecekti.
O gece Wolfsschanze karargâhında General Student ile toplantıdan çıktıktan sonra Skorzeny, yardımcısı Karl Radl'ı aradı.
-Karl, beni dikkatle dinle! Çok gizli ve son derece önemli bir görev aldık. Ne olduğunu sana telefonda açıklayamam ama şimdi söyleyeceklerimi hemen kaydet. Tabancalardan makineli tüfeklere, patlayıcılardan bubi tuzaklarına kadar her türlü baskın ve sabotaj cephanesini hazırla. Listende gizlilik ve yanıltma amaçlı siyah peruk ve uzun rahip elbiseleri de olacak!
- Anlıyorum komutan, gizlice ve yanıltarak baskın yapacağız!
- Friedenthal birliğimizin en atak 10 elemanını hazırla! Bunların İtalyanca bilenlerden olması şart!
Otto Skorzeny bir emir daha verdi:
- Adamlarının hazırlığını yaparak Ausland- SD'den alacağın birlik, sabotaj için gerekli gizlenme kıyafetlerini giymiş ve paraşütleri hazır olarak beklesinler. Her an harekâta çıkabiliriz.
Mussolini'nin peşinde köşe kapmaca
Devrik Mussolini, karşıtları tarafından gizli bir yere götürülmüştü; dolayısıyla bulununcaya kadar iz sürülmesi lazımdı. Olası tüm istihbarat kanalları dışında bilim adamları, hatta Berlin'deki falcılar bile Mussolini'nin yerini keşfetmek için türlü yollara başvurdular. Hafta boyunca Otto Skorzeny, SS ajanları ve Naziler adına çalışan İtalyan casuslar Mussolini'nin sırrını ortaya çıkartmak için iz sürdüler. Onlar arayadursun, bu sürede çok sıkı Carabinieri korumasında olan Mussolini'ye 3 yer değiştirildi. Alman ajanlar ise Mussolini'nin yerini tespit etmek üzereyken her seferinde onu ellerinden kaçırdılar.
Mussolini önce Napoli açıklarındaki küçük Ponza adasına götürülmüştü. Almanlar burasını öğrendiğinde, İtalya'nın 150 mil batısındaki Sardinya Adası'nın kuzey doğusundaki küçük La Maddalena adasına kaçırıldı. Skorzeny, mükemmel düzeyde İtalyanca konuşan bir ajanını Sardinya'ya bir gemici kılığında göndermeyi başardı. Uzaktan Mussolini'nin saklandığı villanın fotoğrafı çekildi. İstihbarat ajanı, Mussolini'nin La Maddalena'da, 19. yüzyıl başlarında İngiltere'nin Güney Welsh eyaletinden göç etmiş bir İngiliz iş adamı olan James Webber'e ait Villa Webber'de olduğu haberini ulaştırmıştı.
Mussolini'yi gizlemek için Villa Webber nasıl bulunmuştu bilinmez ama Skorzeny La Maddalena Adası'nın yer aldığı bölgenin hava fotoğrafını çekmek üzere Heinkel-111 bombardıman uçağı ile havalandı ancak müttefik avcı uçakları tarafından isabet alan uçağı denize düştü. Tabiri caizse dokuz canlı olan Skorzeny bir İtalyan muhribi tarafından kurtarıldı. O sırada Mussolini La Maddalena'dan alınıp Roma'ya, oradan da yine bilinmeyen bir yere götürülmüştü. Sonuç: Mussolini'nin izi yine kaybedilmişti.
Roma'daki Alman Büyükelçiliği sivil güvenlik ataşesi ve istihbarat ajanı Herbert Kappler, İtalyan polisinin şaşılacak kadar sorumsuz telsiz haberleşmesinden Mussolini'nin Roma'nın kuzeydoğusunda, Ancona'nın batısında yer alan Gran Sasso Milli Parkı ve dağı bölgesine götürüldüğünü öğrendi. Titiz ve dikkatli bir yapısı olan Kappler, Gran Sasso denildiğinde Mussolini'nin dağın tepesindeki Gran Sasso Kayak Merkezi otelinde hapsedildiğini anladı. Durumu derhal kriptolu mesajla Otto Skorzeny'e iletti. Buraya sadece teleferikle ulaşılabilirdi. Skorzeny yeniden Gran Sasso üzerinde uçarak bölgeyi fotoğrafladı.
Saldırı ve baskın planını General Kurt Student başkanlığında paraşüt ve planör taburu Komutanı Harald Mors ve Skorzeny yaptılar.
Sabotaj söz konusuysa, onunla yarışılmaz
Otto Skorzeny, kimine göre bir çılgın, kimine göreyse gözünü kırpmadan ölüme atlayan müthiş zeki biriydi. Sanki sadece insan kaçırmak ya da birilerinin rahatını kaçırmak için gelmişti bu dünyaya. Şurası kesin ki, yalnızca 2. Dünya Savaşı yıllarında değil, bugüne dek dünyaya onun gibi bir komando ve ajan gelmemiştir.
Alman ordularının Fransa'yı işgalinden 1 gün önce, 9 Mayıs 1940 günü, Alman Hava Kuvvetleri'nde teknik kıdemli çavuş olarak eğitimini yarıda bırakarak Berlin'e çağrılmıştı Skorzeny. Fransa'nın istilası heyecanını yaşamak istemiş, Ağır Batarya Birliği'nin komutanı Binbaşı Leibstandarte'ın emrinde teknik subay olarak yer almayı başarmıştı. Savaş onun için hudutsuz bir heyecandı. SS tümenlerinde korkusuzluğuyla ön sıralarda yer aldı. Kendi taburunun başarılı olması adına ikmal ambarlarından, hatta diğer taburların depolarından ne ihtiyaçları varsa, araç lastiklerine kadar çalmaktan çekinmedi. İşte böylesine gözü karaydı! Alman orduları Yugoslavya'yı işgal ederken, çok az sayıda askerle 60'a yakın Yugoslav askerini esir edişi her şeyi kanıtlıyordu.
1941 Haziran'ında Sovyetler Birliği cephesindeki taarruzlara katıldı. Göze çarpan bir Waffen- SS komandosu olmak için savaş tekniklerini öğrendi. Nisan 1943'te SD (SS Yabancı İstihbarat Servisi) komutanı Walter Schellenberg ile görüşmek üzere Waffen-SS karargâhına çağrıldı. Schellenberg sabotaj, Gizli Polis teşkilatı Gestapo dahil casusluk ve paramiliter eğitiminden geçirilmek üzere fanatik Naziler arasından seçilen özel ajanlar yetiştiriyordu. Her SS komandosu bir ajandı ve her tür silahı kullanmayı bilmeliydi. Mesela el bombaları ve suikast tuzakları hazırlamak onun için çocuk oyuncak olmalıydı. Ayrıca otomobil, motosiklet ve deniz araçlarını kullanabilmeli, bir uçağı yönetecek kadar da iyi bir pilot olmalıydı.
Amansız takip
Almanlar 3 Eylül'den bu yana sürdürdükleri izin en tehlikeli noktasına gelmişlerdi. Zira Müttefik birlikleri artık İtalya çizmesi üzerinde kuzeye doğru ilerlemekteydiler. Kuzeyde Napoli yakınlarındaki Salerno'ya çıkartma yapmışlardı. İtalya henüz Almanya'ya düşman değildi ama eski dost İtalya da değildi! Müttefikler diğer taraftan Almanların Roma yakınlarındaki üslerini bombalamaktaydılar. Skorzeny, Heinkel-111 bombardıman uçağı ile Gran Sasso'ya uçtu ve bölgenin ayrıntılı fotoğraflarını çekti. Karargâh bu fotoğraflara bakarak tek ulaşım ve baskın operasyonunun, havadan yapılacak indirme baskını olabileceğine karar verdi. Skorzeny durumu rapor etmek üzere General Student'ın makamında toplantıya katıldı. Toplantıda Planör ve Paraşüt Taburu Kumandanı Harald Mors da vardı.
Otto Skorzeny planını şöyle açıkladı:
— General, Gran Sasso'da çok az düzlük alan var. Buraya 9 planörle iniş yapabiliriz!
General Student fotoğrafları incelemeye devam ederken şöyle konuştu:
— Otel şurası. En tepede… Yamaçlarına doğru planörler için yeterli arazi mevcut görünüyor. Binbaşı Mors, sizin görüşünüz nedir?
Binbaşı Harald Mors:
— Bu arazi DFS 230 nakliye planörleri için zor da olsa inmeye müsaittir komutan. Yüzbaşı Otto Skorzeny 9 planör diyor. Herhalde her planörün alabileceği komando sayısına göre hesapladı.
Otto Skorzeny:
— Evet, ben baskın için 108 komando hesapladım. 9 planör 81 komandoyu alır. Ben 25 adamımla 3 planörde olacağım.
Binbaşı Harald Mors:
— Bu planörlerin azami 1.200 kg ağırlık taşıyabileceğini biliyoruz. Her birine tam donanımlı 9 asker binebilir. Demek bir komando fazlamız olacak ki, azami kalkış ağırlığı 2.100 kilogramı şöylece zorlayacak. Çaremiz yok, bunu da başarırız!
General Student:
— Pilotlar beklenmedik hava akımlarına, hatta dağ tepelerinden esen şiddetli rüzgarlara karşı çok dikkati olacaklar. Bu kayak otelinin çevresinde çok kısıtlı bir alan var. Öteleri çok dik kayalıklar… Görüyorsunuz değil mi?
Yüzbaşı Otto Skorzeny:
— Mussolini'yi kontrol altında tutan İtalyan generali Fernando Soleti'yi de tespit ettik. Bu general İtalyan jandarma gücünün başındaki kişi! Hemen zararsız hale getireceğiz.
General Student:
— O zaman 2 koldan baskın yapacaksınız; birine sen Binbaşı Mors, diğerine de sen Yüzbaşı Skorzeny kumanda edeceksin. Zaman son derece az ve alabildiğine hassas! Harekât en kısa zamanda gerçekleşmeli!
Skorzeny kararlı bir bakışla cevap verdi:
— General, en kısa zamanda şaşırtıcı bir baskınla Mussolini'yi kurtaracağız.
General Student:
— General Soleti ateş ettirmeye kalkarsa…
Otto Skorzeny:
— Susturulması dakika sürmez komutan!
Binbaşı Mors:
— Ben birliğimle, otel civarında gördüğümüz kamyonlarla aşağıdaki teleferiğe baskın yaparak, oradaki askerleri zararsız hale getireceğim.
General Student:
— Geriye Mussolini'nin Gran Sasso'dan uzaklaştırılması kalıyor.
Binbaşı Mors:
— En müsait alanı Storch hafif uçağına bıraktık. Oraya inecek! Mussolini'yi bu uçakla kaçıracağız!
Kamayla açtığı delikten rota bildirdi
Planörleri çekecek pilotların araziyi tanımaları için harita üzerinde çalışmalarına zaman kalmamıştı. Genel fotoğraflara bakarak harekete geçtiler. 2. Fallschirmjager Komando Bölüğü tarafından gerçekleştirilen Gran Sasso, diğer ismiyle Meşe Harekâtı, 12 Eylül 1943 tarihinde plandan en ufak bir sapma olmaksızın uygulandı. 12 planörün sıralandığı uçuşta Skorzeny'in planörünü çeken uçak ikinci sıradaydı. Sadece birinci sıradaki çekici uçağın pilotu Gran Sasso'yu biliyordu. Diğerleri adeta kör uçuş yapmaktaydılar. Nasıl olduysa birinci uçak sıradan geriye sarkınca, Skorzeny'nin planörünü çeken uçağın pilotu kendini ön sırada buldu. Skorzeny, elindeki kamayla planörün alt brandalarını keserek çevresini izleyebileceği genişçe bir delik açtı. İşte buradan, altlarındaki araziyi görerek pilota rotayı bildirdi.
Telsiz haberleşmesini yasaklamışlardı. Rehberlik eden Skorzeny eliyle Gran Sasso Oteli'nin bulunduğu tepeyi işaret etti. Çekici uçaklar planörleri bırakırken her planör birbiri ardından otelin çevresindeki yamaçlardan otele en yakın olanlara doğru süzüldü. Böylece planör filosu Gran Sasso'ya yolunu şaşırmadan ulaşmayı başardı. Sadece bir planör yere değerken parçalanmıştı.
Skorenzy'nin planörü otele en yakın alana kondu. Skorzeny derhal dışarı fırladı ve İtalyan jandarmalarla beraber otelden dışarı koşan General Soleti'yi fark ederek anında üzerine atıldı. General Soleti zaten yaşayan bir ölüye dönmüştü. Korku ve alabildiğine şaşkınlık içindeydi.
— Mussolini nerede? diye haykırdı Skorzeny. General Soleti'nin cevaplamasına meydan vermeden otelin birinci katına koştu. General Soleti'nin Mussolini'ye ateş açtırması tehlikesi vardı; buna bile zaman bırakılmadı, komandolar generali etkisiz hale getirdiler. İnanılmaz bir operasyondu bu. Komandolar oteli sarıverdiler. Carabineri'lerin resmen nutukları tutulmuştu.
'Küçük eşya' taşındı!
Yerdeki harekât Yüzbaşı Kont Otto von Berlepsch tarafından yürütüldü. Fakat General Soleti şaşılacak şekilde Carabineri'lere ateş etmemeleri emrini verdi. Otto Skorzeny 1 dakikadan kısa zamanda ikinci kata ulaştı. Mussolini'nin kaldığı odanın kapısını birkaç darbeyle kırıp parçalayarak içeri daldı. Mussolini'nin yanında silahsız 2 koruma bulunuyordu. Korku içindeydiler. Skorzeny, Mussolini'ye seslendi:
— Duçe, Führer sizi kurtarmamız için beni gönderdi! Mussolini biraz olsun rahatlamıştı:
— Dostumun beni yalnız bırakmayacağını biliyordum.
5 dakika içinde oteldeki İtalyan korumalarla yukarıda teleski istasyonundaki korumalar silahları alınarak zararsız hale getirildiler. Binbaşı Mors, adamlarıyla teleski istasyonundaydılar. Tek bir silah sesi duyulmuştu fakat yararlanan yoktu! Mussolini'yi götürecek olan Storch uçağı ise salimen düzlükte beklemekteydi. 2 koltuğu olan küçük uçağın arkadaki koltuğuna Mussolini'yi oturtan Skorzeny, böylesine başarılı bir harekâtı, küçük bir uçağın yere çakılması gibi bir tehlikeye atmaktan çekindiğini söylemişti. Nitekim “küçük eşya" dediği Mussolini hayli yapılı ve kilolu idi Skorzeny'nin de ondan geri kalır yanı yoktu.
Kaptan pilot Gerlach, son derece kısa ve uygunsuz bir yamaçta aşırı ağırlık nedeniyle havalanamayacakları kuşkusu duymasına rağmen motora azami gaz verdi ve uçağın kanatlarını tutan komandolara bırakma işaret yaptı. Küçük uçak hızla yerinden fırladı ve çukurluk bir yere geldiği an levyeyi çekerek uçağı havalandırdı.
Çelik gibi sinirleri vardı pilotun. Başarmışlardı. Müttefik uçaklarına görünmemek için alçaklardan uçarak, vadilerden süzülerek yol aldılar. Fakat kaptan pilot Gerlach, motorun havalanmadan önce bir tümseğe çarparak hasar gördüğünü 2 yolcusuna söylemedi. Aslında motor doğru çalışmıyor, tekleme yapıyordu.
Roma yakınında, Almanların kontrolündeki bir hava üssüne indiler. Skorzeny değerli emaneti gecikmeden Alman Heinkel-111 bombardıman uçağına yükledi! Doğruca Viyana'ya uçtular. Mussolini oradan bir başka uçakla Doğu Prusya'da Hitler'in gizli karargâhı Wolfsschanze'ye ulaştırıldı.
Bu müthiş baskının ana aktörü olan Skorzeny binbaşı rütbesine terfi etti ve Şövalye Haçı nişanıyla onurlandırıldı. Sadece Almanya'da değil, dost düşman tüm ülkelerde meşhur oldu.
Mussolini'nin yerini bulan Alman Güvenlik Ateşesi Herbert Kappler de terfi ederek nişan aldı. Kaptan pilot Gerlach Şövalye Nişanı ödülü aldı. Baskında yer alan diğer paraşütçüler ve planör pilotları da ödüllendirildiler.
Peki ya Mussolini? Bir esaretten kurtulmuştu belki ama çok daha onur kırıcı olan ve hiçbir zaman kurtulamayacağı bir esaret onu bekliyordu.