Birce yalnızlık
yalnızlık bir kulluk halidir, kulun yürüdüğü yol üzre duraklarından biridir, yola koyulmasıdır, menzilidir ve hatta yolun kendisidir.
“hayyam, yalnızdın sevgilinin yanında,
şimdi gitti, artık ona sığınabilirsin”
koskoca ahmet telli, ‘barbar ve şehla’ şiirine hayyam’ın bu mısralarıyla başlayıp ağır ağır insanın kanına karışan bir küçük sızı/ destan döktürmüşken biz fanilerin de aynı hevese kapılması gülünç olduğu kadar kaçınılmaz bir durumdur. kişi yalnızlığı yeryüzünde en iyi anlatan olamaz belki ama kendi yalnızlığını en iyi şekilde anlatmaktan da geri duramaz. şairlik müessesesi biraz da bu minval üzre kuruludur zannımca. en evla şiirlerin kavuşmaları ve birlikte geçen mest edici ömürleri değil, sağır ve sessiz yalnızlıkları konu aldığını teşhis için çok fazla antoloji karıştırmaya gerek yoktur. bir kalıba sığdırmak kolay değildir yalnızlığı, herkesin yalnızlık algısı farklıdır. yeri geldiğinde suçlayacak birini bulamamanın adına da yalnızlık der bazıları. artık kullanılmayan bir dilde kendini ifade etme ısrarı da bir yalnızlık şeklidir. korktukça üzerine gittiğimiz başka kavramlar da vardır mutlaka ama yalnızlığın o acı tadını kolay kolay hiçbir şeye değişemeyiz. “peyami safa’nın ‘yalnızız’ romanından beri yalnızım” demişti bir yaşıtım yıllar önce.
ona bu kitabı tavsiye edip okumasına sebep olduğum için sevinmiştim ama bir yandan da geçilmesi zor bir viraja hiç uyarmadan saldığım için ayıplamıştım kendimi. bugün bile bahsi geçtiğinde bir çok kişide o hayranlık ve melankoli yüklü yüz ifadelerine rastlamaktan keyif aldığımı saklayamam. ‘yalnızlık allah’a mahsustur’ sözünü de hep boş bulmuşumdur, gereksiz bir deyiştir kanaatimce. neden yaratıcıya bir yalnızlık atfetmeye ihtiyaç duyarız ki? yalnızlık bir kulluk halidir, kulun yürüdüğü yol üzre duraklarından biridir, yola koyulmasıdır, menzilidir ve hatta yolun kendisidir çok zaman. ol sebepten bu deyişi her duyuşumda içimden şunu tekrarlarım; allah ‘bir’dir, kul yalnız. velhasıl içimizde kansız cansız yaşayıp giden o büyük boşluğun giderilmesinden ziyade imarına vakit ayırarak tamamlayacağımız bir ömür için şikayetçi olmamayı tercih ediyorum ben.
yalnızlık tam da o şarkıdaki gibi “ömür boyu…”
(bu yazı, yalnız kalmamak için yırtık bir fotoğrafı umutsuzca yapıştırmaya çalışan biri hatrına yazılmıştır…)