Ünlü ressamların tabloları hangi hikayeleri barındırıyor?

Ünlü ressam Vincent van Gogh.
Ünlü ressam Vincent van Gogh.

Geçmişten günümüze kadar yaptıkları eserlerle iz bırakan bazı sanatçıların tabloları, içerisinde birbirinden farklı hikayeler barındırıyor. Ressamların, ustalıkla boyaların arasına serpiştirmeyi başardığı bu hikayeler ilk bakışta fark edilmiyor. Ancak içinde savaş, ayrılık ve hastalık gibi birçok gizemi barındıran bu tabloların sırrı çözüldüğünde ressamın asıl anlatmak istediği de ortaya çıkıyor.

Dünyaca ünlü ressamların tabloları, değerini kaybetmeyerek her döneme damga vuruyor. Karşılığı milyonlarca dolar olan sanat eserleri, dünyaca ünlü müzelerde özenle sergileniyor.

Büyük paralar karşılığında satılan bu eserleri içerisinde birbirinden farklı hikayeler barındırıyor. Ressamlar tarafından ustalıkla boyaların arasına saklanan bu hikayeleri fark etmekse oldukça zor.

Lactulose – Damien Hirst / 2017

                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    Sanatçının bu çizimlerde asıl anlatmak istediği şey ise ölüm. Sanatçı çizdiği renkli dairelerle homeopatik ilaçları temsil ediyor. Homeopatik ilaçlar, bir hastalığın, hastalık belirtilerini sağlıklı bir insanda ortaya çıkartabiliyor. Sanatçı, eserlerinde modern toplumda sağlıklı olmanın zor olduğuna vurgu yapıyor. Hirst’ün bu tablosunda kullandığı ara renkler de psikoaktif maddelerin formülündeki harflere karşılık geliyor.
Lactulose – Damien Hirst / 2017 Sanatçının bu çizimlerde asıl anlatmak istediği şey ise ölüm. Sanatçı çizdiği renkli dairelerle homeopatik ilaçları temsil ediyor. Homeopatik ilaçlar, bir hastalığın, hastalık belirtilerini sağlıklı bir insanda ortaya çıkartabiliyor. Sanatçı, eserlerinde modern toplumda sağlıklı olmanın zor olduğuna vurgu yapıyor. Hirst’ün bu tablosunda kullandığı ara renkler de psikoaktif maddelerin formülündeki harflere karşılık geliyor.
The Two Fridas – Frida Kahlo / 1939

                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                     Meksikalı Ressam Frida Kahlo, genellikle otoportrelerini çizerdi. Kendisiyle el ele tutuştuğu bu ünlü tablosunda ise aslında kendi hayatına dair trajik bir olayı anlatılıyor. Tabloda tasvir edilen iki Frida’dan sağdaki Diego tarafından sevilen, soldaki ise Diego’nun ihanet ettiği kişi Frida olarak görünüyor. Sanatçı bu tablosunda, boşanmanın ardından hala Diego’ya hissettiği bağı ve kırılmış kalbi arasındaki farkı göstermeye çalışıyor.
The Two Fridas – Frida Kahlo / 1939 Meksikalı Ressam Frida Kahlo, genellikle otoportrelerini çizerdi. Kendisiyle el ele tutuştuğu bu ünlü tablosunda ise aslında kendi hayatına dair trajik bir olayı anlatılıyor. Tabloda tasvir edilen iki Frida’dan sağdaki Diego tarafından sevilen, soldaki ise Diego’nun ihanet ettiği kişi Frida olarak görünüyor. Sanatçı bu tablosunda, boşanmanın ardından hala Diego’ya hissettiği bağı ve kırılmış kalbi arasındaki farkı göstermeye çalışıyor.
Walk – Marc Chagall / 1917–1918

                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    Walk, Marc Chagall’ın eserlerinin içinde en ünlüsü olarak biliniyor. Sanatçının resimleri ise otobiyografik eserlerden oluşuyor. Walk’ta resmedilen ise kadın ve erkek, sanatçının kendisi ve eşi Bella.  Marc Chagall yerdeyken, eşi ise gökyüzünde süzülüyor. Ancak mesafeye rağmen, el ele tutuşuyorlar ve yerçekimi kanunlarının üstesinden geldikleri anlatılıyor.
Walk – Marc Chagall / 1917–1918 Walk, Marc Chagall’ın eserlerinin içinde en ünlüsü olarak biliniyor. Sanatçının resimleri ise otobiyografik eserlerden oluşuyor. Walk’ta resmedilen ise kadın ve erkek, sanatçının kendisi ve eşi Bella. Marc Chagall yerdeyken, eşi ise gökyüzünde süzülüyor. Ancak mesafeye rağmen, el ele tutuşuyorlar ve yerçekimi kanunlarının üstesinden geldikleri anlatılıyor.
Man and Woman in Front of a Pile of Excrement – Joan Miró /1935

                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    Bu tablo, İspanya’daki iç savaş sırasında Katalan sanatçı Joan Miró tarafından oluşturulan 12 eserden biri. İlk bakışta, dans eden korkunç hayvan figürlerinin neyi tasvir ettiği anlaşılmıyor. Sanatçı bu tabloyla 1936-1939 yılları arasında gerçekleşen İspanya İç Savaşı’nın dehşetini yansıtıyor. Parlak sarı renkler faşizmi, koyu turuncu alan savaşın mağdurlarını, kırmızı eller ise kanı temsil ediyor.
Man and Woman in Front of a Pile of Excrement – Joan Miró /1935 Bu tablo, İspanya’daki iç savaş sırasında Katalan sanatçı Joan Miró tarafından oluşturulan 12 eserden biri. İlk bakışta, dans eden korkunç hayvan figürlerinin neyi tasvir ettiği anlaşılmıyor. Sanatçı bu tabloyla 1936-1939 yılları arasında gerçekleşen İspanya İç Savaşı’nın dehşetini yansıtıyor. Parlak sarı renkler faşizmi, koyu turuncu alan savaşın mağdurlarını, kırmızı eller ise kanı temsil ediyor.
Birkenau – Gerhard Richter / 2014

                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    Gerhard Richter’in bu eserini toplama kampı mağdurlarına adıyor. Sanatçı 1944’te yakılma için hazırlanan cesetlerin olduğu bir fotoğraftan etkilenerek, Birkenau tablosunu oluşturuyor.
Birkenau – Gerhard Richter / 2014 Gerhard Richter’in bu eserini toplama kampı mağdurlarına adıyor. Sanatçı 1944’te yakılma için hazırlanan cesetlerin olduğu bir fotoğraftan etkilenerek, Birkenau tablosunu oluşturuyor.
Café Terrace at Night – Vincent Van Gogh /1888

                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    Vincent Van Gogh’un bu tablosu ilk bakışta oldukça sıradan gözükse de, araştırmacı Jared Baxter, bu tabloda Da Vinci’nin ünlü “Son Akşam Yemeği” tablosuna bir gönderme olabileceğini söyledi. Tabloya yakından baktığınızda ortada duran beyaz tunikli garsonu ve etrafındaki 12 kişiyi görebiliyorsunuz. Ayrıca kompozisyonun arka tarafında bir haç olduğu görülüyor.
Café Terrace at Night – Vincent Van Gogh /1888 Vincent Van Gogh’un bu tablosu ilk bakışta oldukça sıradan gözükse de, araştırmacı Jared Baxter, bu tabloda Da Vinci’nin ünlü “Son Akşam Yemeği” tablosuna bir gönderme olabileceğini söyledi. Tabloya yakından baktığınızda ortada duran beyaz tunikli garsonu ve etrafındaki 12 kişiyi görebiliyorsunuz. Ayrıca kompozisyonun arka tarafında bir haç olduğu görülüyor.
Orange, Red, Yellow – Mark Rothko / 1961

                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    Amerikalı sanatçı Mark Rothko’nun 1961’de resmettiği bu tablo 2012 yılında düzenlenen bir açık artırmada 86 milyon dolara satıldı. Sanatçının amacı, insanların bu renk ve hissettirdikleri üzerine odaklanmasını sağlamak olarak biliniyor.
Orange, Red, Yellow – Mark Rothko / 1961 Amerikalı sanatçı Mark Rothko’nun 1961’de resmettiği bu tablo 2012 yılında düzenlenen bir açık artırmada 86 milyon dolara satıldı. Sanatçının amacı, insanların bu renk ve hissettirdikleri üzerine odaklanmasını sağlamak olarak biliniyor.
Bugünün gazete manşetleri için tıklayın >