Devrim Erbil'den 'Doğanın Ritmi' sergisi
Devrim Erbil’in, “Doğanın Ritmi - Devrim Erbil Retrospektifi” isimli resim sergisi, Zeytinburnu Kazlıçeşme Sanat Galerisi’nde açıldı.
Türk Resim Sanatında 1950’li yıllardaki deneysel çıkışların öncü ismi olan Erbil, Bedri Rahmi atölyesinde deneyimlediği arkaik kökler ve yerel unsurlardan hareketle Batı’lı resim anlayışını sentezleyip yeni bir dil oluşturdu.
Kazlıçeşme Sanat Galerisi'ndeki "Doğanın Ritmi" retrospektif sergisinin açılışında açıklama yapan Erbil, bu tür sergilerin sanatçıların daha eser üretmeyeceği gibi anlaşıldığını ifade ederek, " 'Sanatçı sonuna kadar geldi, artık bir şey yapamayacak o yüzden eserlerini sergiliyor' diye düşündürebilir ama her sanatçının zaman zaman bunu yapıp kendi sanatına geriye dönüp bakması çok anlamlı olabilir. Bu sergi bana bu şansı getirdi." dedi.
"Bu serginin diğer sergilerden farkı retrospektif bir sergi olması, bu sözcük Türkçede çok fazla kullanılmıyor çünkü bu tür sergiler çok açılmıyor. Retrospektif sergi, sanatçının bugüne kadar yaptığı eserleri topluca görmek anlamına geliyor." diyen Erbil, Kazlıçeşme Sanat Galerisi'nin büyüklüğü sayesinde bu tarz sergilere elverişli olduğunu aktardı.
Erbil, "10 salonu var ve orta alanı var. Bu alanlar benim sanatımın marküteri, vitray, seramik, halı ve batik gibi farklı tekniklerini ayrı odalara yerleştirerek sergilenmesini sağladı. Bu anlamda Küratör Erkan Doğanay'a teşekkür ediyorum." dedi.
Genç ressamlara tavsiyelerde de bulunan Erbil, sanatın diğer mesleklere benzemediğine dikkati çekerek, sanatta bir noktaya ulaşmak için yılmadan çalışmak, sabır, hayal gücü, kararlılık, samimiyet ve ilgi gerektiğini söyledi.
Sergi Küratörü Erkan Doğanay ise Devrim Erbil'in çalışmalarında Türkiye'nin bulunduğu coğrafyanın tüm kültür katmanlarını görmenin mümkün olduğuna işaret ederek, "İstanbul aşığı bir sanatçı olarak Devrim Erbil, Matrakçı Nasuh'un minyatürlerinden Karahisari'nin hatlarına kadar uzanan çeşitli unsurları eserlerinde barındırıyor. Aynı zamanda Batı aklıyla Doğu sanatını buluşturmuş ve bunlar üzerinden kendine has bir dil üretmiş bir sanatçı." değerlendirmesini yaptı.
Erbil'in usta-çırak geleneğinin son temsilcilerinden biri olduğuna değinen Doğanay, serginin bu geleneğin devam etmesine katkı sağlamasını umduğunu dile getirdi.