Bindiğiniz vapurun ismine hiç baktınız mı?
Boğazda mekik dokuyan gemilerin birer ismi, birer hikâyesi olduğunu düşündünüz mü hiç?
İstanbul Boğazı'nın yüzen beşikleridir vapurlar. Gün içerisinde kıtalar arası binlerce kişiyi, binlerce hikâyeyi taşırlar. Görüntüleri bazılarına mutluluk verir, bazılarına hüzün.
Koltuklarında, güvertesinde hikâyeler biriktirirler. Yorgunluktan koltuğunda uyuyakalana da sesini çıkarmaz, mutluluktan elindeki çiçeğin yapraklarını zeminine düşüren genç çifte de.
Güvertesinde gözyaşlarını tutamayanları saygı ile bekler, onları rahatsız etmemek için sallanmamaya çalışırlar. Yolcularının mutluluklarına ortak olur, sevinçle kucaklarlar.
Hepsinin birer adı vardır. Binip gidenler o isimleri hep görmezden gelir. Bazıları İstanbul'un ilçeleri ile adlandırılır, bazıları, döneminin önemli isimleriyle. Şehitlerin adı verilenler de vardır, profesörlerin, cumhurbaşkanlarının adının verildiği de.
Bu yazıyı okuduktan sonra bindiğiniz vapurun adına dikkat edin. Belki Barış Manço'ya denk gelirsiniz. Kulaklığınızı takıp, boğazda salınırken 'Barış abi'den bir şarkı açar ve öyle izlersiniz İstanbul'u.
Kim bilir belki İstanbul'a yeniden âşık olursunuz.
İşte sizi için seçtiğimiz bazı vapurlar: