İran'ın saklı bahçesi Sadık Hidayet'ten hayatın anlamını sorgulatan 8 alıntı

Kör Baykuş, okuyan herkesi şaşkına çeviren ve okunduğuna pişman mı yoksa memnun mu olmamız gerektiğini bilemediğimiz, modern dönem İran Edebiyatı'nın en kült kitaplarından biri. Kitabın yazarı Sadık Hidayet; Kafka, Poe, Çehov, Rilke gibi yazarlarla ruh akrabalığı olan bir İranlı'ydı.
Kafka'nın doğu şubesi olarak bilinen Sadık Hidayet'in "Kör Baykuş" kitabının önsözünde, 25 yıllık dostu onu şöyle anlatıyor;

"Paris'te günlerce, havagazlı bir apartman aradı,
Championnet caddesi'nde buldu aradığını;
9 nisan 1951 günü dairesine kapandı
ve bütün delikleri tıkadıktan sonra gaz musluğunu açtı.
Ertesi gün ziyaretine gelen bir dostu, onu mutfakta yerde yatar buldu.
Tertemiz giyinmiş, güzelce tıraş olmuştu ve cebinde parası vardı.
Yakılmış müsveddelerinin kalıntıları, yanı başında, yerdeydi.
(...)
Ölümünden az önce bir hikaye taslağı kaleme almıştı, şuydu konu:
Annesi, 'salgı salamaz ol!' diye beddua eder yavru örümceğe.
Küçük örümcek ağ yapamayınca ölüme kurban gider.
- Hidayet'in hayat hikayesi miydi bu?"




"Lakin tek korkum, yarın ölebilirim kendimi tanıyamadan."
"Lakin tek korkum, yarın ölebilirim kendimi tanıyamadan."

                                    "Kışın bir deliğe gizlenen hayvanlar gibi kendi içime ne kadar çekilsem, başkalarının seslerini o kadar net duyuyor, kendi sesimi boğazımda işitiyordum."
"Kışın bir deliğe gizlenen hayvanlar gibi kendi içime ne kadar çekilsem, başkalarının seslerini o kadar net duyuyor, kendi sesimi boğazımda işitiyordum."

                                    "İçimde ilk görüşten kalma, aşina bir duygu; ben onu tanıyorum"
"İçimde ilk görüşten kalma, aşina bir duygu; ben onu tanıyorum"

                                    "Hayat tecrübelerimle şu yargıya vardım ki, başkalarıyla benim aramda korkunç bir uçurum var. Anladım, elden geldiğince susmam gerek, elden geldiğince düşüncelerimi kendime saklamalıyım. Ve şimdi yazmaya karar vermişsem, bunun tek nedeni, kendimi gölgeme tanıtmak isteğidir. 
Duvardan doğru eğilmiş, yazdıklarımı oburca yutmak, yok etmek isteyen gölgeme. İşte onun için denemek istiyorum; birbirimizi ola ki daha iyi tanırız. Uzun zamandır başkalarıyla bütün bağlarımı koparmışım, kendimi daha iyi tanımak istiyorum."
"Hayat tecrübelerimle şu yargıya vardım ki, başkalarıyla benim aramda korkunç bir uçurum var. Anladım, elden geldiğince susmam gerek, elden geldiğince düşüncelerimi kendime saklamalıyım. Ve şimdi yazmaya karar vermişsem, bunun tek nedeni, kendimi gölgeme tanıtmak isteğidir. Duvardan doğru eğilmiş, yazdıklarımı oburca yutmak, yok etmek isteyen gölgeme. İşte onun için denemek istiyorum; birbirimizi ola ki daha iyi tanırız. Uzun zamandır başkalarıyla bütün bağlarımı koparmışım, kendimi daha iyi tanımak istiyorum."

                                    "Çalışacağım yazmaya, aklımda kalanları, olaylar zincirinden zihnimde kalanları yazmaya. Belki genel bir sonuca varırım, hayır, fakat içim rahat eder, inanabilirim kendim. Çünkü benim için hiç önemi yok; inanmış inanmamış başkaları"
"Çalışacağım yazmaya, aklımda kalanları, olaylar zincirinden zihnimde kalanları yazmaya. Belki genel bir sonuca varırım, hayır, fakat içim rahat eder, inanabilirim kendim. Çünkü benim için hiç önemi yok; inanmış inanmamış başkaları"

                                    "Her birimiz ansızın, sebepsiz düşüncelere dalmıyor muyuz, bu hayaller bizi öylesine sarıyor ki zamanı, mekanı fark etmez olmuyor muyuz? İnsan bilmez bile ne düşündüğünü; ama sonra kendini ve dış dünyayı hatırlamak, düşünmek için toparlanmak zorundadır. Bu da bir sesidir ölümün."
"Her birimiz ansızın, sebepsiz düşüncelere dalmıyor muyuz, bu hayaller bizi öylesine sarıyor ki zamanı, mekanı fark etmez olmuyor muyuz? İnsan bilmez bile ne düşündüğünü; ama sonra kendini ve dış dünyayı hatırlamak, düşünmek için toparlanmak zorundadır. Bu da bir sesidir ölümün."

                                    "Dünya dünya olalı, ben var oldum olalı, soğuk hissiz hareketsiz bir ölü, karanlık odada hep yanımdaydı benim."
"Dünya dünya olalı, ben var oldum olalı, soğuk hissiz hareketsiz bir ölü, karanlık odada hep yanımdaydı benim."

                                    "Yaralar vardır hayatta, ruhu cüzam gibi yavaş yavaş ve yalnızlıkla yiyen, kemiren yaralar"
"Yaralar vardır hayatta, ruhu cüzam gibi yavaş yavaş ve yalnızlıkla yiyen, kemiren yaralar"
Bugünün gazete manşetleri için tıklayın >